بَاب
فِي
أَثْمَانِ
الْكِلَابِ
63. Köpeklerin (Satışı
Karşılığında Alınan) Para (Nın Hükmü)
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
بَكْرِ بْنِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِي
مَسْعُودٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهُ
نَهَى عَنْ
ثَمَنِ
الْكَلْبِ
وَمَهْرِ
الْبَغِيِّ وَحُلْوَانِ
الْكَاهِنِ
Ebû Mes'ud (r.a)'ın
Rasûlullah (s.a.v.)'den rivayetine göre; O (Hz. Nebi); köpeğin parasından,
fahişenin mehrinden (zina karşılığı aldığı ücret) ve kâhinin ücretinden
nehyetti.
İzah:
Buhari, buyu', icâre,
talâk, tıb; Müslim, müsâkât; Tirmizî,
buyu'. nikâh ; Nesâî, buyu'; İbn Mâce, ticârât; Mâlik buyu'; Dârimî, buyu';
Ahmed b. Hanbel IV, 119, 120.'
Tafiricde görüldüğü
gibi, bu hadis, hadis kitaplarının deği-şik bölümlerinde yer almıştır. Buna
sebep; hadisin üç ayrı konuyu ilgilendiren meselelere şamil oluşudur. Bu kadar
çok rivayeti bulunan bir hadisin rivayetleri arasında bazı küçük farklar
olması tabiîdir. Ayrıca aynı manaya gelen değişik lafızlarla ifade edilmiş
başka hadisler de vardır. Meselâ Müslim'in Râfi' b. Hadîc'den rivayet ettiği
bir hadiste Efendimiz; "Kazancın en kötüsü fahişenin mehri, köpeğin
parası ve kan alıcı (haccâm) in ücretidir” buyurmuştur.
Bu hadiste üç türlü
kazanç yasaklanmıştır:
a) Köpek satıp
karşılığında para almak.
b) Fahişenin kendisini
vermesi karşılığında aldığı ücret.
c) Kâhinin kehaneti
karşılığında aldığı ücret.
Bunlardan ilk ikisi
3421 nolu hadiste, üçüncüsü de 3428 nolu hadiste geçmiş ve orada bilgi
verilmiştir. Burada sadece Hattâbî'nin şu sözlerini aktarmak istiyoruz:
"Köpeğin parasının
yasak oluşu, onun satışının fasid oluşuna da delildir. Çünkü akit sahih
olsaydı, bedelin verilmesi gerekli olurdu. Yasaklanmaz, emredilirdi. Satışın
nehyedilmesi, parayı verme zorunluluğunun olmayışına delildir. Bedel bâtıl
olunca, alım atım akdi de bâtıl olur. Çünkü Efendimiz (s.a.v.): "Allah
yahudilere lanet etsin. Allah onlara iç yağını yasak etti. Onlar ise onu eritip
sattılar ve parasını yediler" buyurdu. Burada para ile malın hükmünü bir
tuttu."