SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3403 >>

بَاب فِي زَرْعِ الْأَرْضِ بِغَيْرِ إِذْنِ صَاحِبِهَا

32. Sahibinin İzni Olmadan Bir Araziyi Ekmek

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِي إِسْحَقَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ زَرَعَ فِي أَرْضِ قَوْمٍ بِغَيْرِ إِذْنِهِمْ فَلَيْسَ لَهُ مِنْ الزَّرْعِ شَيْءٌ وَلَهُ نَفَقَتُهُ

 

Râfi' b. Hadîc'ten, Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Bir kavmin arazisini izinleri olmadan eken kimseye ekinden hiçbir şey yoktur. Onun için ücreti vardır."

 

 

İzah:

Tirmizî, ahkâm; İbn Mâce, rühûn; Ahmed b. Hanbel, III, 465.

 

Tirmizî bu hadis için; "Hasen- gariptir. Muhammed b. İs­mail'e -yani Buhari- bu hadisi sordum; hasen bir hadistir, dedi" demektedir.

 

Hattâbî ise bu hadisin, marifet ehlince hadis olarak bilinmediğini söy­ler ve şunları ekler: "Hasen b. Yahya, Musa b. Harun el-Hammal'm bu ha­disi münker görüp zayıf kabul ettiğini ve şöyle dediğini haber verdi: Ebû İshak'tan Şüreyk'ten başka, Atâ'dan da Ebû İshak'tan başka kimse hadis rivayet etmemiştir. Atâ ise Râfi' b. Hadîc'ten bir şey işitmemiştir."

 

Yine Hattâbî'nin ifadesine göre, Buhari de bu hadisi zayıf olarak nite­lemiş ve; "Bu hadisi Ebû İshak'tan sadece Şüreyk rivayet etmiştir. Şüreyk de çokça veya zaman zaman vehme düşerdi." demiştir.

 

Hattâbî'nin verdiği bilgiye göre; fakihlerin büyük çoğunluğu, ekinin to­hum sahibine ait olduğu görüşündedir. Eğer tohumu çiftçi vermişse tarlanın kirasını vermek zorundadır. Ahmed b. Hanbel, "Eğer ekin duruyorsa tarla sahibine aittir, hasad edilmişse tarla sahibi ücretini alır." derdi.

 

Avnü'i-Ma'bûd'da ise bu hadisle ilgili olarak şu bilgi verilmektedir:

 

Hadis-i şerif, bir kimsenin bir araziyi gasbedip de ekmesi halinde, çıka­cak mahsulün arazi sahibine ait olacağına delildir. Tarlayı eken de arazi sa­hibinden emeğinin karşılığını alır.

 

Tirmizî; âlimlerin bir kısmının bu hadisle amel ettiğini söyler. Bu gö­rüşte olanlar Ahmed b. Hanbel ve İshak'tir.

 

İbn Reslân da Sünen Şerhinde şöyle der: "Tirmizî'nin dediği gibi Ah­med b. Hanbel bu hadisi delil alarak şöyle demiştir:

 

Bir kimse başkasının toprağını eker de sahibi arazisini geri isterse, eğer o zaman ekin hasad edilmişse ekin gâsıba aittir. Bu konuda herhangi bir ih­tilâf bilmiyoruz. Çünkü mahsul kendi malı (tohum) nın ürünüdür. Ama ara­zinin teslim vaktine kadarki kirasını verir. Ayrıca, arazide meydana gelen noksanlığı da dâmin olur ve tarladaki çukurları düzeltir. Eğer tarla sahibi tarlasını daha ekin biçilmeden geri alırsa, gâsıbı ekini sökmeye zorlamaz. Tarla sahibi, dilerse gâsıbın ücretini verip ekine sahib olur, dilerse ekini gâsıba bırakır.

 

İmam Şafiî ve fakihlerin çoğuna göre ise tarla sahibi gâsıbı ekini sök­meye zorlayabilir. Bunlar: "Hiçbir zalimin (diktiği) kökü için hak yoktur" hadisini delil almışlardır. Bunlara göre, ekin her halükârda tohum sahibine aittir. Arazinin kirasını vermek zorundadır."

 

Şevkânî, birinci görüşün (Ahmed b. Hanbel*in görüşü) daha haklı ol­duğunu söyler ve İmam Mâlik ile Medineli âlimlerin birçoğundan da aynı görüşün nakledildiğini bildirir..

 

Hanefîlere göre; gâsıb ekini alır, ancak arazinin kirasını verir, tarlada meydana gelen noksanı öder, tohumunu ve yaptığı masrafları alır, kalanını da fakirlere tasadduk eder. Çünkü başka birinin mülkünde tasarruf edilerek elde edilen kazancın tasadduk edilmesi gerekir.

 

Bu konuyu toparlarsak diyebiliriz ki; bir kimse başka birisinin toprağı­nı onun izni olmadan ekerse, Ahmed b. Hanbel'e göre, ekin henüz hasad edilmemişse, tarla sahibine aittir; hasad edilmişse, gâsıba aittir. Ancak tar­lanın kirasını öder.

 

Hanefî ve Şâfiilere göre ekin gâsıba ait ohuytarla sahibine kirayı ve ekinin tarlada meydana getirdiği noksanı öder.