DEVAM: 20. Beyt-i
Makdis'de Namaz Kılmayı Adayan Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
مَخْلَدُ
بْنُ خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَاصِمٍ ح و
حَدَّثَنَا
عَبَّاسٌ
الْعَنْبَرِيُّ
الْمَعْنَى
حَدَّثَنَا رَوْحٌ
عَنْ ابْنِ
جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي
يُوسُفُ بْنُ
الْحَكَمِ
بْنِ أَبِي
سُفْيَانَ
أَنَّهُ
سَمِعَ
حَفْصَ بْنَ
عُمَرَ بْنِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ عَوْفٍ
وَعَمْرًو
وَقَالَ
عَبَّاسٌ
ابْنُ حَنَّةَ
أَخْبَرَاهُ
عَنْ عُمَرَ
بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
بْنِ عَوْفٍ
عَنْ رِجَالٍ
مِنْ
أَصْحَابِ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِهَذَا
الْخَبَرِ
زَادَ
فَقَالَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَالَّذِي
بَعَثَ
مُحَمَّدًا
بِالْحَقِّ
لَوْ
صَلَّيْتَ
هَاهُنَا
لَأَجْزَأَ
عَنْكَ
صَلَاةً فِي
بَيْتِ
الْمَقْدِسِ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
الْأَنْصَارِيُّ
عَنْ ابْنِ
جُرَيْجٍ
فَقَالَ
جَعْفَرُ
بْنُ عُمَرَ
وَقَالَ عَمْرُو
بْنُ حَيَّةَ
وَقَالَ
أَخْبَرَاهُ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ عَوْفٍ
وَعْن رِجَالٌ
مَنْ
أَصْحَابِ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Abdurrahman b. Avf bu
(yukarıdaki 3305.) haberi Hz.Peygamber'in ashabından bazı şahıslardan rivayet
etmiştir. Ravi, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu eklemiştir:
"Muhammed'i hak ile
gönderen (Allah)'a yemin ederim ki, eğer sen şurada namazını kılsaydın Beyt-i
Makdis'te namaz kılmanın yerine kâfi gelirdi."
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadisi; el-Ensarî, İbn Cüreyc'den rivayet edip, Cafer b. Ömer demiştir. Cafer
b. Ömer de (Hafs b. Amr'ın yerine) Amr b. Hayye der. Amr b. Hayye de bunu
kendisine, Abdurrahman b. Avf ve Hz. Nebi'in ashabından bazı adamların haber
verdiklerini söyler.
İzah:
Bu rivayet, yukarıdaki
hadisin biraz farklı bir şeklidir. Şevkânî, bu rivayetin çeşitli yollardan
geldiğini ve bu yollardan bir kısmının sika olduğunu, sahabenin meçhul
olmasının hadise zarar vermediğini söyler.
Ebû Dâvûd, hadisin
sonunda, öncekinden farklı bir isnada işaret etmektedir.