بَاب
فِي
النَّوْحِ
24-25. (Ölüm
Karşısında) Yüksek Sesle Ağlamak
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الْوَارِثِ
عَنْ
أَيُّوبَ
عَنْ
حَفْصَةَ عَنْ
أُمِّ
عَطِيَّةَ
قَالَتْ
إِنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَهَانَا
عَنْ
النِّيَاحَةِ
Ümmü Atiyye'den demiştir
ki: Rasûlullah (s.a.v.) bizi (ölüm karşısında) yüksek sesle ağlamaktan
nehyetmiştir."
İzah:
Buhârî, cenaiz, tefsir
sûre, Ahkam; Nesâî, zine; İbn Mace, cenaiz; Müslim cenaiz; Ahmed b. Hanbel
1-87, 107, 121, 133, 150, 159; V-85.
Niyaha: Türkcede ağıt
demektir. Bu hadis-i şerif ölü için onun iyiliklerini saya saya yüksek sesle
ağlamanın haram olduğunu ifade etmektedir. Günahlardan dolayı ağlamaksa
ibadettir. Ölüm karşısında feryadü figan ederek ağlamanın yasak olduğuna dair
pek çok hadis-i şerif vardır. Nebi (s.a.v.) kadınlardan bey'at aldığı zaman
(ölüm karşısında), feryad-ü figan etmemeleri için de bey'at almıştı. Kadınlar
Ey Allah'ın Rasûlü biz cahiliyyet devrinde ağıtlara iştirak ederdik, şimdi de
iştirak edebilir miyiz?" diye sordular da (Hz. Fahr-i Kâinat) islâm'da
ağıtlara katılmak yoktur, buyurdu.[Ahmed b. Hanbel III-197.] "Ümmetimde
cahiliyyet adetlerinden kalma dört şey vardır ki onları terk edemezler.
(Bunlar) Asaleti ile öğünme, neseblere ta'n, yıldızlara yağmur isteme ve
ağıttır.
Yasçılık eden kadın,
ölmeden önce tevbe etmezse kıyamet gününde üzerinde katrandan bir elbise ve
uyuzlu bir gömlek olduğu halde (kabrinden) kaldırılır." Müslim, Cenaiz, iman; Buhârî, menakibü'l-ensar;
Tirmizî, cenaiz; Ahmed b. Hanbel 11-291, 337, 342, 343, 415, 441, 455, 496,
531; V-342-343.
"Ölü üzerine
feyradû figan etmek, cahiliyyet devrinin adetidir. Gerçekten ölü üzerine
feryada figan eden bir kadın, tevbe etmeden ölürse,, üzerinde katrandan bir
gömlek ve onun üstünde de ateşten bir gömlek bulunduğu halde kıyamet günü
diriltilir."[İbn Mace, cenaiz]
Bu mevzuda Müslim'in
rivayet ettiği şu hadis-i şerif, ölü üzerine feryadü figanın yasaklanmasının
geçirdiği safhaları açıklama yönünde, ayrı bir önem taşır: "Ey Nebi! Sana
mü'min kadınlar gelerek Allah'a şirk koşmayacaklarına... ve sana asi
olmayacaklarına söz verirlerse, onlarla bey'atlas.”[Mümtehine 12] âyeti nazil
olunca Rasûlullah (s.a.v.)'ın kadınlardan aldığı bey'atta fer-yadü figanla ağlamamak
da vardı. Ben:
"Ya Rasûlullah,
yalnız fülan oğulları ailesine yapılacak ağıt müstesna, çünkü onlar cahiliyye
döneminde benim ağıtıma katılmışlardı. Binaenaleyh benim de onların ağıtına
katılmam gerekir. Öyle değil mi?" dedim. Bunun üzerine Rasûlulah (s.a.v.)
"Peki filan
oğullarına yapılacak ağıt müstesna olsun." buyurdu.[Müslim, cenaiz]
Müslim'in bu hadisi
hakkında İmam Nevevî, "Bu hadis, ölüm karşısında sesli bir şekilde ağlama
konusunda sadece Hz. Ümmü Atıyye'ye ruhsat verildiğine hamledilmiştir. Sari
hazretleri hadisin umum manasından dilediğini tahsis edebilir."
diyor.[Davudoğlu A. Sahih-i Müslim, terceme ve şerhi V-160.] İmam Nevevî'nin bu
sözüne itiraz edenler olmuştur.
Ölüm karşısında yüksek sesle
ağlamaya izin veren bu gibi hadis-i şeriflere bakarak, Malikilerden bazıları
ölüm karşısında feryadü figanla ağlamanın caiz olduğuna kail olmuş:
"Haram olan niyfiha, cahili yet devrindeki gibi başını saçını yolarak
yapılandır." demişlerse de, doğrusu niyâha, yani ölünün arkasından bağıra
çağıra, yas tutup ağlamak, mutlak surette haramdır. Alimlerin yolu budur.
Aynî diyor ki: "Bu
hususta en güzel ve en doğru cevap şudur: Niyâha hususundaki nehiy, evvela
tenzih için varid olmuştur. Bilahare kadınların Nebi (s.a.v.)'e beyatları tamam
olunca niyâha haram kılınmıştır. Şu halde hadislerde zikri geçen kadınlara
verilen izin, birinci hale tesadüf etmiş, demektir. Sonra niyâha haram
kılınmış ve bu hususta bir çok hadislerde şiddetli tehditler varid olmuştur."[Davudoğlu
A. Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi V-161.]