DEVAM: 21-22.
Yahudilerin Medine'den Çıkarılması Nasıl Olmuştur?
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
أَخْبَرَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
سَعِيدٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّهُ
قَالَ بَيْنَا
نَحْنُ فِي
الْمَسْجِدِ
إِذْ خَرَجَ
إِلَيْنَا
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ
انْطَلِقُوا
إِلَى
يَهُودَ
فَخَرَجْنَا
مَعَهُ
حَتَّى جِئْنَاهُمْ
فَقَامَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَنَادَاهُمْ
فَقَالَ يَا
مَعْشَرَ
يَهُودَ
أَسْلِمُوا
تَسْلَمُوا
فَقَالُوا
قَدْ
بَلَّغْتَ
يَا أَبَا
الْقَاسِمِ
فَقَالَ
لَهُمْ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَسْلِمُوا تَسْلَمُوا
فَقَالُوا
قَدْ
بَلَّغْتَ
يَا أَبَا
الْقَاسِمِ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ذَلِكَ
أُرِيدُ
ثُمَّ قَالَهَا
الثَّالِثَةَ
اعْلَمُوا
أَنَّمَا الْأَرْضُ
لِلَّهِ
وَرَسُولِهِ
وَإِنِّي أُرِيدُ
أَنْ
أُجْلِيَكُمْ
مِنْ هَذِهِ
الْأَرْضِ
فَمَنْ
وَجَدَ
مِنْكُمْ
بِمَالِهِ
شَيْئًا
فَلْيَبِعْهُ
وَإِلَّا
فَاعْلَمُوا
أَنَّمَا
الْأَرْضُ
لِلَّهِ
وَرَسُولِهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Ebû Hureyre'den
elemiştir ki: Bir gün biz mescidde iken Rasûlullah (s.a.v.) aniden (yanımıza
çıkageldi) ve: "Haydi yahudilere gidelim!" dedi. Onunla birlikte biz
de çıktık ve yahudilere vardık. Derken Rasûlullah (s.a.v.) ayağa kalkarak
onlara seslendi ve: "Ey yahudiler cemaati, müslüman olun, kurtulun!"
buyurdu. Onlar! "Tebliğ ettin yâ Ebâ'l-Kaasîm! dediler. Rasûlullah
(s.a.v.) onlara: "Bunu murad ediyorum!" dedi ve üçüncü defasında
onlara şunu söyledi.
"Bilmiş olun ki, bu
yer Allah'ın ve Rasûlünündür. Ben de sizi bu yerden sürgün etmek istiyorum.
Siz'den kim malına karşılık bir şey bulursa onu hemen satsın! Yoksa bilin ki,
bu yer Allah'ın ve Rasûlünündür!"
İzah:
Buhârî, Cihâd, Cizye,
İkrah, i'tisâm, Müslim, Cihâd, Ahmed b. Hanbel 11-451.
RasûlulIah <s-a>:
"Bunu murâd ediyorum!" sözü ile "Benim tebliğimi itiraf etmenizi
istiyorum!" demek istemiştir. "Eslimû" cümlesiyle başlayarak güzel
ve külfetsiz bir cinas yapmış; sonra: "Bilmiş olun!" diye başlayan
yeni bir cümle ile asıl maksadım bildirmiştir. Burada sanki yahudiler
tarafından:
"Bu, müslüman olun
sözünü, neden üç defa tekrarladın? diye sorulmuş da, "Bilmiş olun!"
cümlesi ile onlara cevap verilmiş gibidir.
"Bu yer Allah'ın ve
Rasûliinündür!" cümlesinin mânâsı: Onun mülkiyeti de hükmü de
Allah'ındır; sizin bu yerinize müslümanları mirasçı yapmayı irade buyurmuştur;
binâenaleyh hemen burasını terk edin! demektir. Çünkü yahudiler Nebi (s.a.v.)
ile muharebe etmişlerdi.[Davudoğlu Ahmed, Sahihi Müslim, Terceme ve Şerhi VIII,
527-528.]
Daha önce geçen hadis-i
şeriflerin şerhinde de açıkladığımız gibi, Hz. Nebi, Yahudilerin saldırgan bir
tutum içerisine girmelerinden sonra onları son bir defa daha İslâm'a davet
etmiş. Fakat onların bu daveti kabule yanaşmadıkları gibi Hz. Nebii hile ile
şehid etmek için sahte sulh planlan hazırlığı içerisine girmişlerdir. Hz. Nebi
bunu öğrenince onlara, savaş ilan etmiş ve bir numara sonraki hadis-i şerifte
açıklanacağı üzere neticede tüm yahudileri Medine'den sürüp çıkarmıştı.
Ancak yahudilerin
Medine'den çıkarılmasıyla ilgili olan bu hadislerin tümü Hayber savaşından önce
olmuştu. Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifi rivayet eden Hz. Ebû Hüreyre İse
Hafız ibn Hacer'in de ifade ettiği gibi bu hâdiselerin olup bittiği günlerde
Hz. Ebû Hureyre henüz müslüman olmamıştı. Onun Medine'ye gelmesi ise Hayber
Savaşından sonraki günlere rastlar.
Siyer kitaplarında
açıklandığı üzere yahudilerden Kaynuka oğullarının Medine'den çıkarılması
hicretin üçüncü yılında (Miladi 625) Kureyzâ oğullarının çıkarılması, hicretin
beşinci yılında (Milâdi 527) Nâdir oğullarının çıkarılması ise hicretin
dördüncü yılının Rabiulevvel ayında olmuştur.
Hz. Ebû Hureyre'nin
müslümanlığı kabul ettiği günlere rastlayan Hayber savaşı ise, hicretin
yedinci yılında olmuştur.
Bu durumda Hz. Ebû
Hureyre'nin yahudilerin Medine'den çıkarılmasına şahit olması mümkün değildir.
Hafız ibn Hacer'in açıklamasına göre, Ebû Hureyre'nin bu hadis-i şerifte bize
naklettiği yahudilerin Medine'den çıkarılması ile ilgili hadise, Hz. Nebile
anlaşarak Medine'de kalmış olan Kaynuka,Nâdir ve Kureyzâ oğullarının
bakıyyeleri ile ilgili idi. Bunlar müslü-manlarla anlaştıkları için Medine'de
bir süre daha kalmışlarsa da Rasûlü Zişan Efendimiz sonradan bunları da sürgün
etmek suretiyle tüm arap yarımadasını yahudilerden temizlemiştir.
İşte Hz. Ebu
Hureyre'nin şahid olduğu hâdise, Medine'deki son yahu-di kalıntılarım da oradan
sürüp çıkarması hadisesidir.