DEVAM: 21-22.
Yahudilerin Medine'den Çıkarılması Nasıl Olmuştur?
حَدَّثَنَا
مُصَرِّفُ
بْنُ عَمْرٍو
حَدَّثَنَا
يُونُسُ
قَالَ ابْنُ
إِسْحَقَ
حَدَّثَنِي
مَوْلًى
لِزَيْدِ
بْنِ ثَابِتٍ
حَدَّثَتْنِي
ابْنَةُ
مُحَيْصَةَ
عَنْ
أَبِيهَا
مُحَيْصَةَ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
ظَفِرْتُمْ
بِهِ مِنْ
رِجَالِ
يَهُودَ
فَاقْتُلُوهُ
فَوَثَبَ
مُحَيْصَةُ
عَلَى
شَبِيبَةَ
رَجُلٍ مِنْ
تُجَّارِ
يَهُودَ
كَانَ
يُلَابِسُهُمْ
فَقَتَلَهُ
وَكَانَ
حُوَيْصَةُ
إِذْ ذَاكَ
لَمْ
يُسْلِمْ
وَكَانَ أَسَنَّ
مِنْ
مُحَيْصَةَ
فَلَمَّا
قَتَلَهُ جَعَلَ
حُوَيْصَةُ
يَضْرِبُهُ
وَيَقُولُ يَا
عَدُوَّ
اللَّهِ
أَمَا
وَاللَّهِ
لَرُبَّ
شَحْمٍ فِي
بَطْنِكَ
مِنْ مَالِهِ
Muhayyısa'dan (rivayet
olunduğuna göre), Rasûlullah (s.a.v.): "Yahudilerin erkeklerinden ele
geçirdiğinizi öldürünüz!" buyurmuş. Bunun üzerine Muhayyısa (isimli
sahabi) yahudi tüccarlarından olup onlarla ilişkisi bulunan gencecik bir
adam'ın üzerine sıçrayıp, o'nu öldürmüş (Muhayyısâ'nın kardeşi) Huvayyısa (ise)
o gün henüz müslüman değilmiş ve Muhayyısa'dan daha yaşlı imiş Muhayyısa o
yahudi genci öldürünce Huvayyısa da:
"Ey Allah'ın
düşmanı Allah'a yemin olsun karnındaki yağ(lar)ın pek çoğu onun
malındandır" diyerek (kardeşi) Muhayyısa'ya vurmaya başlamış.
İzah:
Hadis-i şerif bir
önceki hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımız gibi inüsliimanlann Bedir
savaşını hazmedemeyen yahudile-rin, müslümanlara karşı küstahça ve çılgınca bir
tavır alarak müslümanlarla aralarındaki sulh antlaşmasını ihlâl etmeleri neticesinde
Allah'ın izni ile Hz. Nebiin yahudilere savaş ilan etmesiyle, müslümanların
yahudilere saldırıya geçtiklerini ve ilk saldırıyı ashâb-ı kiramdan, Muhayyısa
b. Mesud (r.a)'ın yaptığını ve bu saldırısıyla genç bir yahudi tüccarını
öldürdüğünü, fakat o günlerde henüz müslüman olmayan büyük kardeşi
Huvayyısa'nın bu saldırıdan dolayı "Senin kemiğini kırsalar iliği
Öldürdüğün bu gencin çıkar" yollu sözler söyleyerek onu ayıpladığını ifade
etmektedir.
İmân şerefine ermeyen
ve Hz. Nebiin emrine uymaktaki hikmeti bilemeyen bir kimsenin bu gibi sözleri
sarf etmesinde yadırganacak bir durum yoktur. Hz. Muhayyısa'nın bu hareketinin
meşruluğunda ve isabetinde de en küçük bir şüpheye yer yoktur. Çünkü
Muhayyısa'nın bu fiili sözleri ve fiilleri sırf hikmet olan Hz. Nebiin emrine
uymaktan başka bir şey değildir.