SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HARAC – İMARA – FEY’ BAHSİ

<< 2973 >>

DEVAM: 18-19. Rasulullah (S.A.)'İn (Ganimet) Mallar(In)Dan Seçerek Alabileceği Hissesi

 

حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفُضَيْلِ عَنْ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيْعٍ عَنْ أَبِي الطُّفَيْلِ قَالَ جَاءَتْ فَاطِمَةُ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا إِلَى أَبِي بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ تَطْلُبُ مِيرَاثَهَا مِنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِذَا أَطْعَمَ نَبِيًّا طُعْمَةً فَهِيَ لِلَّذِي يَقُومُ مِنْ بَعْدِهِ

 

Ebû Tufeyl'den demiştir ki: Fatıma (r.a.) Ebû Bekir (r.a)'a vararak Nebi (s.a.v.)'den (kendine düşecek) mirasını istedi. Ebû Bekir (r.a) de (şöyle) cevap verdi: Ben Rasûlullah (S.A.V.)'i  "Şüphesiz ki: Aziz ve Celi) olan Allah bir Nebiye herhangi bir geçim kaynağı verdiği zaman o kaynak (Peygamber'in vefatından) sonra yerine geçen kimsenin olur." derken işittim.

 

 

İzah:

Metinde geçen "tu'me" kelimesi sözlükte yiyecek anlamına gelirse de, burada Fey gibi düşmandan ele geçen mal anlamında kullanılmıştır. "Nebiin yerine geçen" sözüyle de Nebi­den sonra halife seçilen ve devlet başkanlığı makamına getirilen kimse kas-dedilmektedir. Bu hadis-i şerifle, halife seçilen bir kimsenin Hz. Nebiin özel mülkü olan toprakları aynen Hz. Nebiin sağlığmdaki gibi idare etmesi, Hz. Nebi bu toprakların gelirini nereye sarf ediyor idiyse onun da aynı yerlere sarf etmesi gerektiği ve Hz. Nebiin bu topraklardan faydalandığı kadar onun da faydalanabileceği ifade edilmektedir. Hafız Mün-zırî, bu hadisin senedinde bulunan el-Velid b. Cemil'in tenkid edildiğini söy­lemiştir. Ayrıca bu hadis-i şerif, fey gelirlerinin beşte dördünün Hz. Nebiin vefatından sonra devlet başkanlarının hakkı olduğunu söyle­yenlerin delilini teşkil etmektedir. Biz fıkıh ulemasının fey hakkındaki gö­rüşlerini 2951-2953 numaralı hadislerin şerhlerinde açıkladığımızdan burada tekrara lüzum görmüyoruz.

 

 

SONRAKİ