DEVAM: 20. Cihada Denk
Olabilen Amel
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مَنْصُورٍ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
عَمْرُو بْنُ
الْحَارِثِ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ أَبِي حَبِيبٍ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ أَبِي
سَعِيدٍ مَوْلَى
الْمَهْرِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بَعَثَ إِلَى
بَنِي
لَحْيَانَ
وَقَالَ
لِيَخْرُجْ مِنْ
كُلِّ
رَجُلَيْنِ
رَجُلٌ ثُمَّ
قَالَ لِلْقَاعِدِ
أَيُّكُمْ
خَلَفَ
الْخَارِجَ فِي
أَهْلِهِ وَمَالِهِ
بِخَيْرٍ
كَانَ لَهُ
مِثْلُ
نِصْفِ أَجْرِ
الْخَارِجِ
Ebu Said el-Hudri
(r.a.)'den rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah (s.a.v.)'Beni Lihyan'a (karşı
savaşmak üzere bir müfreze) gönder(mek iste)miş ve; "Her iki adamdan biri
çıksın!" buyurmuş. Sonra oturan(lar)a; "Çıkanın ailesi ve malı
hakkında hanginiz hayırlı bir vekil olursa, çıkanın yarı sevabı ona
verilir" buyurmuş.
İzah:
Müslim, imâre
Hicretin dördüncü
yılında Beni Lihyân, Rı'lzekvân ve Usayya kabileleri, Peygamberimizden, kendileri için din adamları ve yardımcılar
istemişler, gönderüince de onları Bi'ri Maûne'de şehid etmişlerdi.[Koksal M.
Asım, İslam Tarihi, VI, 15.]
Nebimiz onların
öçlerini almak üzere, Beni ühyânları bulup onlara ansızın baskın yapmayı tasarladı.
Bunun için hemen sefere hazırlanmalarını ashabına emretti.[Koksal M. Asım,
İslam Tarihi, VI, 16.] İşte bu sefer
esnasında, Fahri kainat efendimiz her evde bulunan iki erkekten birinin veya
her kabiledeki erkeklerin yarısının harbe çıkıp, diğerlerinin evde kalmasını
emretmiş ve evde kalanların mücâhidlerin ailesine bakmakta kendilerini
aratmamaları ve onlara hayırlı bîr vekil olmaları halinde onların cihadından
hasıl olan sevabın yarısına nail olacaklarını ifade buyurmuştur.[Aliyyu'1-kâri,
Mirkatü'I-Mefâîtih, IV, 173.]
Bir önceki hadis-i
şerifin şerhinde de ifâde ettiğimiz gibi mücahidin aile halkının nafakasını
temin eden kimsenin, müchadin ecrinin yarısını almasından maksat, mücâhidin
hissesine düşen ecrin yarısı değildir mislidir.