SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2477 >>

بَاب مَا جَاءَ فِي الْهِجْرَةِ وَسُكْنَى الْبَدْوِ

1. Hicret Ve Badiye (Çöl)De Yerleşim

 

حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ يَعْنِي ابْنَ مُسْلِمٍ عَنْ الْأَوْزَاعِيِّ عَنْ الزُّهْرِيِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَنَّ أَعْرَابِيًّا سَأَلَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ الْهِجْرَةِ فَقَالَ وَيْحَكَ إِنَّ شَأْنَ الْهِجْرَةِ شَدِيدٌ فَهَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ قَالَ نَعَمْ قَالَ فَهَلْ تُؤَدِّي صَدَقَتَهَا قَالَ نَعَمْ قَالَ فَاعْمَلْ مِنْ وَرَاءِ الْبِحَارِ فَإِنَّ اللَّهَ لَنْ يَتِرَكَ مِنْ عَمَلِكَ شَيْئًا

 

Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Bir bedevi, Peygamber (s.a.v.)'e hicreti sormuş da Peygamber (s.a.v.); "Yazık sana, hicret zor iştir. Senin develerin var mı?" buyurmuş. (O kimse de) Evet diye cevap vermiş. (Bunun üzerine Hz. Peygamber); “Peki onların zekatını veriyor musun?" buyurmuş. (O şahıs da); Evet diye karşılık vermiş. (Rasul-i Ekrem de). "Sen şehirlerden uzakta (Allah'ın emirlerini yerine getirmeye) çalış. Allah senin amelin(in sevabın)dan hiçbir şeyi zayi etmeyecektir." buyurmuştur.

 

 

İzah:

Buhârî, zekât, hibe, menakıb'ül-ensar, edeb; Müslim, imâre; Nesâî bey'at; Ahmed b. Hanbel, III, 14.

 

Metinde geçen; kelimesi eksiltmek, noksanlaştırmak, zayi etmek, manâlarına gelen "vetr" kökünden gelmektedir. Nitekim bu kelime, "O sizin amelle­rinizi zayi etmeyecektir."[Muhammed suresi 35] mealindeki ayeti kerimede de bu manaları ifade etmektedir.

 

Veyh kelimesi acıma ve şefkat bildirir.kelimesi ise, azab ve gazâb ifâde eder.

 

Bihâr kelimesi, köyler ve şehirler mânâsına gelir. Metinde geçen kelimesiyle, halk kitlelerinin yaşadığı yerleşim merkezlerinden uzak, ıssız dağbaşları kasdedilmiştir.

 

Hicret, küfür ülkesinden, îslâm ülkesine göç etmek demektir.