بَاب
فِي
الْعَدُوِّ
يُؤْتَى
عَلَى غِرَّةٍ
وَيُتَشَبَّهُ
بِهِمْ
157. Kılıklarına
Girilerek Ansızın Düşman Üzerine Yapılan Baskın (Hakkında Hadisler)
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ دِينَارٍ
عَنْ جَابِرٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مَنْ
لِكَعْبِ
بْنِ
الْأَشْرَفِ
فَإِنَّهُ
قَدْ آذَى
اللَّهَ
وَرَسُولَهُ
فَقَامَ
مُحَمَّدُ
بْنُ
مَسْلَمَةَ
فَقَالَ أَنَا
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
أَتُحِبُّ
أَنْ أَقْتُلَهُ
قَالَ نَعَمْ
قَالَ
فَأْذَنْ لِي
أَنْ أَقُولَ
شَيْئًا
قَالَ نَعَمْ
قُلْ
فَأَتَاهُ
فَقَالَ
إِنَّ هَذَا
الرَّجُلَ
قَدْ
سَأَلَنَا الصَّدَقَةَ
وَقَدْ
عَنَّانَا
قَالَ وَأَيْضًا
لَتَمَلُّنَّهُ
قَالَ
اتَّبَعْنَاهُ
فَنَحْنُ
نَكْرَهُ
أَنْ
نَدَعَهُ
حَتَّى
نَنْظُرَ
إِلَى أَيِّ
شَيْءٍ
يَصِيرُ أَمْرُهُ
وَقَدْ أَرَدْنَا
أَنْ
تُسْلِفَنَا
وَسْقًا أَوْ
وَسْقَيْنِ
قَالَ كَعْبٌ
أَيَّ شَيْءٍ
تَرْهَنُونِي
قَالَ وَمَا
تُرِيدُ
مِنَّا قَالَ
نِسَاءَكُمْ
قَالُوا
سُبْحَانَ
اللَّهِ أَنْتَ
أَجْمَلُ
الْعَرَبِ
نَرْهَنُكَ
نِسَاءَنَا
فَيَكُونُ
ذَلِكَ
عَارًا
عَلَيْنَا
قَالَ
فَتَرْهَنُونِي
أَوْلَادَكُمْ
قَالُوا
سُبْحَانَ اللَّهِ
يُسَبُّ
ابْنُ
أَحَدِنَا
فَيُقَالُ رُهِنْتَ
بِوَسْقٍ
أَوْ
وَسْقَيْنِ
قَالُوا
نَرْهَنُكَ
اللَّأْمَةَ
يُرِيدُ
السِّلَاحَ
قَالَ نَعَمْ
فَلَمَّا
أَتَاهُ نَادَاهُ
فَخَرَجَ
إِلَيْهِ
وَهُوَ
مُتَطَيِّبٌ
يَنْضَحُ
رَأْسُهُ
فَلَمَّا
أَنْ جَلَسَ
إِلَيْهِ
وَقَدْ كَانَ
جَاءَ مَعَهُ
بِنَفَرٍ
ثَلَاثَةٍ
أَوْ أَرْبَعَةٍ
فَذَكَرُوا
لَهُ قَالَ
عِنْدِي فُلَانَةُ
وَهِيَ
أَعْطَرُ
نِسَاءِ
النَّاسِ
قَالَ
تَأْذَنُ لِي
فَأَشُمَّ
قَالَ نَعَمْ
فَأَدْخَلَ
يَدَهُ فِي
رَأْسِهِ
فَشَمَّهُ
قَالَ أَعُودُ
قَالَ نَعَمْ
فَأَدْخَلَ
يَدَهُ فِي رَأْسِهِ
فَلَمَّا
اسْتَمْكَنَ
مِنْهُ قَالَ
دُونَكُمْ
فَضَرَبُوهُ
حَتَّى
قَتَلُوهُ
Cabir'den şöyle dediği
rivayet edilir ki: Rasûlullah (S.A.V.) "Ka'b b. Eşref'e (karşı) kim
çıkacak? Çünkü o, Allah'a ve Rasûlüne eza etmiştir." buyurdu. Muhammed b.
Mesleme kalkıp: "Ben (karşı çıkacağım) ya Rasûlullah! Onu öldürmemi ister
misin?" dedi. (Hz. Peygamber de) "Evet" (istiyorum) buyurdu.
(Muhammed b. Mesleme) (onun hile ile öldürebilmek için ona siz'den yakınarak)
"Bir şeyler söylemem için (lütfen bana) izin verin." Dedi (Hz.
Peygamber "Evet (sana bu hususta izin veriyorum ona benim hakkımda
gerekeni) söyle" (yebilirsin) buyurdu. (Muhammed b. Mesleme, Ka'b b.
Eşrefin) yanına gelip (Hz. Peygamberi kasdederek); "Bu adam bizden sadaka
istedi ve bizi dar'a düşürdü." dedi. (Ka'b b. Eşref de): "Siz ondan
daha çok bıkkınlık getireceksiniz." karşılığını verdi. (Muhammed b.
Mesleme de)
"Biz
o'na (bir defa) uy(muş bulun)duk. İşinin sonu nereye varacağını görünceye
kadar, onu bırakmayı uygun görmüyoruz." Ve biz (senden) bize ödünç olarak
bir vesk veya iki vesk (hurma) vermeni rica ediyoruz." dedi. Ka'b da:
"Bana (bu borç karşılığında) rehin olarak ne vereceksin?" dedi.
(Muhammed b. Mesleme) "Sen bizden (rehin olarak) ne istiyorsun?" diye
sordu. (Ka'b): "Kadınlarınızı" (istiyorum) dedi (Muhammed b. Mesleme
ile yanındakiler): "Sübhanallah sen Arab'ın en yakışıklısısın. (Böyleyken)
biz sana kadınlarımızı (nasıl) rehin olarak vereceğiz (öyle mi?). Bu bizim için
bir utanç (kaynağı) olur." dediler, (o da öyleyse), ''Çocuklarınızı rehin
verirsiniz." dedi (Muhammed b. Mesleme ile arkadaşları ise)
"Sübhanallah!
Birimizin oğluna (birgün) sövülür de (kendisine bu) bir vesk -veya İki vesk
(hurma) karşılığında rehin verildi, denir. Biz sana zırhı yani silahı rehin
olarak verelim." dediler, (o da):
"Olur" dedi.
(Muhammed b. Mesleme geceleyin Ka'b'ın) yanına gelince o'na seslendi, O da
güzel kokular sürünmüş bir halde başı(ndan kokular) saçarak, karşısına çıktı.
(Muhammed b. Mesleme) üç veya dört kişiyle birlikte gelip, (Ka'b'ın) yanına oturunca ona (burunlarına
gelmekte olan güzel bir kokudan) bahsetmeye başladılar. O da "Benim
yanımda (nikahlım olarak) falanca kadın vardır. O, halk'ın en güzel kokulu kadınıdır."
dedi. (Muhammed b. Mesleme)
"Bana izin verir
misin (başındaki bu kokuyu) koklayayım?" dedi (Ka'b da): "Evet
!" (izin veririm) dedi. Bunun üzerine (ibn Mesleme) elini (Ka'b'ın)
başın(daki saçlarının arasın)a soktu ve (eline bulaşan kokuyu) kokladı. (Sonra
Ka'b'a bu hareketini) "Tekrar edeyim mi?" diye sordu o da da
"Evet" dedi. Bunun üzerine (İbn Mesleme tekrar) elini onun başın
(daki saçların arasın)a soktu Ka'b (o'na) bu imkanı verince (îbn Mesleme)
"Haydin!" (vurun!) diye bağırdı, onlar da hemen ona vurdular, nihayet
onu öldürdüler.
İzah:
Buhârî, cihad, errehn,
el-Meğazi 15; Müslim, cihad 119.
Ka'b b. Eşref,
BenîKureyza yahudilerinin şairidir.Daima peygamber (sallallahü aleyhi ve
sellem)le müslümanları hicveder, müsiuman lar aleyhine müşriklere yardımda
bulunurdu. Bedir harbinde, maktul düşen müşriklere ağlamış ve haklarında
şiirler yazmıştı. Zengindi. Hicretin üçüncü yılı Ramazanında öldürüldü.
Muhammed b. Mesleme
(r.a.) Ashab-ı Kiramın büyüklerinden olup Bedr'de ve diğer gazaların hepsinde
bulunmuş 43 veya 46 tarihinde Medine'de vali bulunduğu sırada vefat etmiştir.
Ulema, Ka'b'ın bu
şekilde hile ile öldürülmesinin sebebi ve cevabı hususunda ihtilaf
etmişlerdir. İmam Mâzırî şöyle diyor: "İbn Mesleme'nin Ka'b'ı bu şekilde
öldürmesi, Peygamber (S.A.V.)'e verdiği ahdini bozduğu, ona hicvederek sövdüğü
içindir. Rasûlullah (S.A.V.) aleyhine kimseye yardım etmeyeceğine söz
vermişti. Sonra onun aleyhine, düşmanlarla birleşerek onlara yardım
etti..."
Kaadî Iyaz'ıh beyanına
göre; ulemadan bazıları bu meseleye şöyle cevap vermişlerdir.
Muhammed b. Mesleme hiç
bir sözünde Ka'b'a eman vermiş değildir. Onunla sadece alış-veriş hususunda
konuşmuş bir de halinden şikayet etmiştir. Kendisine bir söz veya eman
vermemiştir. Hiç bir kimsenin Onu gadren öldürdü demesi helal olamaz.
Ka'b b. Eşrefin katline
bir rivayette dört, diğer rivayette beş kişi iştirak etmiştir. Bunlar Muhammed
b. Mesleme, Ebû Naile Silkan b. Selame, Abbad b. Bişr, Ebû Abs b. Cebr ve Haris
b. Evs'tir.