SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2769 >>

DEVAM: 157. Kılıklarına Girilerek Ansızın Düşman Üzerine Yapılan Baskın (Hakkında Hadisler)

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُزَابَةَ حَدَّثَنَا إِسْحَقُ يَعْنِي ابْنَ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَسْبَاطٌ الْهَمْدَانِيُّ عَنْ السُّدِّيِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْإِيمَانُ قَيَّدَ الْفَتْكَ لَا يَفْتِكُ مُؤْمِنٌ

 

Ebu Hureyre'den demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İman ihaneti bağlamıştır. Mü'min, ihanet etmez.”

 

 

Diğer tahric: Ahmed b. Hanbel, I, 166-167; IV, 92.

 

AÇIKLAMA:

 

Yular. atın zararlı yerlere gitmesine engel olduğu gibi, iman  da mü'mini şanına yakışmayan hak ve adalet ölçülerine uymayan hareketlerden alıkoyar.

 

Bu cümleden olmak üzere iman; mü'minin arkadaşına veya kendisine güvenen bir kimseye ihanet etmesine engeldir. Bir müslüman, şanına yakış­mayan ihanet gibi çirkin bir işi yapamaz. Ona pusu kurarak, veya uygun bir ortamı bulunca zayıf bir anında karşısına çıkarak, üzerine saldırıp onu öl-düremez.

 

Metinde geçen "mü'min ihanet etmez." anlamına gelen cüm­lesini nehiy anlamında bir haber cümlesi olarak kabul etmek, müm­kün olabileceği gibi litfl şeklinde meczum okuyarak nahy-i gaib olduğunu ve cümlenin mü'min ihanet etmesin anlamına geldiğini kabul et­mek de mümkündür.

 

Her iki halde de, bu hadis-i şerifle, mü'minler, ihanetten men'edilmişlerdir. Dolayısıyla ihanet eden bir kimsenin, kamil bir mü'min olduğu söy­lenemez. Her ne kadar Ka'b b. Eşref ve İbn Ebî Hakik müslümanlar tarafından hile ile öldürülmüşlerse de, aslında bunlar Hz. Peygambere ve diğer müslümanlara dil uzatmakta çok ileri gitmiş kimselerdi ve müsrüman-larla onlar arasında herhangi bir anlaşma, sulh ve karşılıklı güven yoktu. Müslümanların, onlara verilmiş herhangi bir teminatı da yoktu. Bunlar ha­reketleriyle müslümanlan karşı bir harekete zorluyorlardı. Müslümanların da kendilerini onların zararından koruyabilmek için, onların vücudunu or­tadan kaldırmaktan başka bir çareleri kalmamıştı. İşte, bu gibi şartlar altın­da» müslümanların onları hile ile öldürmelerini, ihanetle vasıflandırmak mümkün değildir.

 

Ayrıca sözü geçen kimselerin, müslümanlar tarafından öldürülmeleri­nin İslamda ihanetin yasaklanmasından önceki bir tarihe rastlamış olması da düşünülebilir.[bk. Feyzül-Kadir, el-Münavi, Abdur'rauf, III, 186.]