بَاب
فِي
الْوَفَاءِ
لِلْمُعَاهِدِ
وَحُرْمَةِ
ذِمَّتِهِ
153. Kendisiyle
Antlaşma Yapılan Kimseye Karşı (Antlaşma Şartlarına) Uygun Hareket Etmek Ve
Kendisine Verilen Söz Ya Da Emana Saygı Göstermek (Gerekir)
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
عُيَيْنَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
بَكْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ قَتَلَ
مُعَاهِدًا
فِي غَيْرِ
كُنْهِهِ
حَرَّمَ
اللَّهُ
عَلَيْهِ
الْجَنَّةَ
Ebû Bekre Rasûlullah (S.A.V.)'in:
"Her kim (kendisiyle) antlaşma yapan bir kimseyi (antlaşma süresi sona
ermeden, yani savaş) vakti dışında öldürürse Allah o'na cenneti haram kılar.
Buyurduğunu rivayet etti.
İzah:
Nesaî, kasame; Darimî,
siyer; Ahmed b. Hanbel, V, 36, 38.
Bu hadis-i şerifte sulh
süresi sona ermeden, antlaşmalı bir kav-me, sulhu bozmayı gerektiren hiç bir
meşru sebep yokken saldırıya geçip onları öldüren kimseler hakkında büyük bir
tehdid vardır. Bu gibi kimseler cennete ilk önce girme saadetine erişen, büyük
günahlardan kaçan bahtiyar kimselerle birlikte cennete giremeyeceklerdir.
Ancak, işledikleri bu günahın hesabını verdikten sonra cennete
girebileceklerdir.