SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SAVM BAHSİ

<< 2454 >>

بَاب النِّيَّةِ فِي الصِّيَامِ

71. Oruca Niyet

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِي ابْنُ لَهِيعَةَ وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ حَفْصَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ لَمْ يُجْمِعْ الصِّيَامَ قَبْلَ الْفَجْرِ فَلَا صِيَامَ لَهُ قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَاهُ اللَّيْثُ وَإِسْحَقُ بْنُ حَازِمٍ أَيْضًا جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ مِثْلَهُ وَوَقَفَهُ عَلَى حَفْصَةَ مَعْمَرٌ وَالزُّبَيْدِيُّ وَابْنُ عُيَيْنَةَ وَيُونُسُ الْأَيْلِيُّ كُلُّهُمْ عَنْ الزُّهْرِيِّ

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Hafsa (r.anha)'dan Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Fecirden önce oruc'a niyet etmiyen kimsenin oruc'u yoktur.”

 

Ebu Davud dedi ki: "Bu hadisin benzerini Leys ve îshak b. Hazim de Abdullah b. Ebî Bekir'den rivayet etmişlerdir. Ma'mer, Zübeydî, İbn Uyeyne ve Yunus el-Eyli ise, ZührVden Hafsa'ya mev­kuf olarak rivayet etmişlerdir."

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, savm; Nesaî, siyam; İbn Mace, savm (benzeri); Muvatta; siyam; Darimî, savm

 

AÇIKLAMA:

 

Hadisi rivayet eden ravilerden bir kısmının nakline göre hadis merfu'dur. Yani metin bizatihi Nebi s.a.v.'e aittir. Hz. Hafsa, Hz. Peygamber'in sözünü nakletmektedir. Bazı ravile-rin rivayetine göre ise, hadis mevkuftur. Yani metindeki söz Nebi s.a.v.'e değil, Hz. Hafsa'ya aittir. Musannif Ebu Davud hadisin sonuna koyduğu talikle rivayetler arasındaki bu farklılığa işaret etmiştir. Ancak kendisi merfu' olanı tercih etmiş ve onun metnini vermiştir.

 

Hadis-i şerifin zahiri, ayırım yapılmadan fecirden önce niyet edilme­den hiç bir orucun sahih olmadığına, dolayısıyle orucun sahih olması için geceden niyetlenmenin şart olduğuna işaret etmektedir. Metindeki, "onun için oruç yoktur" ifadesi bunu göstermektedir. Çünkü meşhur kaidöye göre siyakı nefiyde, nekre umum ifade eder. Bu ifadedeki "oruç" sözü de nekredir, nefyden sonra gelmiştir. Dolayısıyla umum ifade eder ve bütün oruçları içine alır. İbn Ömer, Cabir b. Zeyd, Malik ve Leys b. Ebî Zi'b bu görüşü benimseyenlerdendir.

 

İmam Şafiî ve Ahmed b. Hanbel'e göre, nafile oruçlara geceden niyet etmek şart değildir. Farz oruca ise, geceden niyetlenmek gerekir. Bu görüş sahipleri farz oruç konusunda bu hadise, nafile konusunda da bundan sonra gelecek olan hadise dayanmaktadırlar. Çünkü o hadiste, Nebi s.a.v.'in nafile oruca gündüzün niyetlendiği bildirilmektedir.

 

Hanefilere göre, Ramazan orucu ve muayyen nezir gibi belirli bir za­manda tutulması gereken farz ve vacib oruçlarla, her türlü nafile oruca güneşin zevalinden biraz önceye (kaba kuşluğa) kadar niyet etmek caizdir. Fakat kaza ve keffaret oruçları ile muayyen bir güne bağlı olmayan adak oruçlarına geceden niyet etmek şarttır. Bu görüş sahiplerinin delilleri şun­lardır:

 

1. "Fecirde, siyah iplik-beyaz iplikten ayrılıncaya kadar yeyiniz, içi­niz. Sonra da geceye kadar, orucu tamamlayınız."[Bakara 187] mealindeki ayet.

 

Bu ayette Allah fecrin doğmasına kadar yemeyi içmeyi mubah kılmış, sonra da orucu tamamlamayı emretmiştir. Buna göre fecirden sonra niy-yet azimet olmuştur.

 

2. Buhari ve Müslim'in Seleme b. el-Ekva'dan rivayet ettikleri şu ha­disi: "Rasulullah (s.a.v.), Eşlem kabilesinden bir adama: (O ana kadar) ye­miş olanların günün kalanında bir şey yememelerini, yememiş olanların da oruç tutmalarım ilan etmesini emretti. O gün aşure günü idi."

 

3. Hz. Aişe'den rivayet edilen şu hadis, "Rasulullah (s.a.v.) bir gün bana geldi ve yanınızda yiyecek bir şey var mı? buyurdu. Ben de hayır dedim.

 

"O halde ben oruçluyum." dedi.

 

Hadisin bu manaya gelen sözleri Müslim ve Tirmizî'deki rivayettir. Ebu Davud'un bundan sonra gelecek olan rivayeti ise, biraz farklıdır.

 

Görüldüğü gibi bu hadislerin hepsi ya açıkça ya da zımnen fecir doğ­duktan sonra nafile oruca niyetlenilebileceğini göstermektedir, ramazan ve muayyen nezir oruçları zaten belirli günlerle kayıtlandığı için kuşluk vaktine kadar bir şey yeyip içmeyen o günün orucuna niyetlenmiş olur.

 

Hadis-i şerifin ihtiva ettiği diğer bir hüküm de şudur: Ramazan ayı için ayın başında genel bir niyet sahih değildir. Her gün için ayrı bir niyet gerekir. Ulemanın cumhuru bu görüşe sahiptir. Maliki mezhebine göre ise, Ramazanın ilk gecesinde bütün Ramazan ayı için niyetlenmek yeterli­dir. Ancak hergün için yeniden niyet edilmesi müstehabtır. Malikiler oru­cu hacc ve namaz ibadetine benzetirler ve bu görüşe varmışlardır. Ancak bu istidlal, ulema arasında rağbet görmemiştir.