DEVAM: 16-17. Zihar
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
قَالَ
يَعْنِي
بِالْعَرَقِ
زِنْبِيلًا
يَأْخُذُ
خَمْسَةَ
عَشَرَ
صَاعًا
Ebu Seleme b.
Abdirrahman'dan; demiştir ki; "Bir
arak' onbeş sa'ı (içine) alan bir zenbildir."
İzah:
Tirmizî, talak
Bu hadis önceki 2214 ve
2215’in ölçü birimi olan arak’a aittir.
Bu eseri musannif Ebû
Davud'un senediyle Beyhakî de rivayet etmiştir. Tirmizî ise bu hadisi şu manaya
gelen lâfızlarla rivayet etmiştir. "Ebu Seleme ve Muhammed b. Abdurrahman
(r.a.)'dan rivayet edilmiştir; Beyâdâ oğullarından Selmân b. Sahr-el-Ensarî
Ramazan ayı çıkıncaya kadar karısını kendisine annesinin sırtı gibi kılmış
(karısına zihar yapmış) idi ve Ramazanın yarısı geçince de geceleyin ona
yaklaştı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)'e gelerek durumu anlattı. Rasul-i
Ekrem; "bir köle azâd et" buyurdu, Selmân; "Elim ona ermez"
dedi. "O halde aralıksız olarak iki ay oruç tut", buyurdu.
"Gücüm yetmez" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) Ferve b. Amr'a
(hitaben) "altmış yoksulun yedirilmesi için şu arak (onbeş veya on altı
sa'lık zenbil)i ona ver" buyurdu.[Tirmizî, talak] Tirmizî bu hadisin hasen
olduğunu söylemiş ve bir ara-kın onbeş sa' ettiğini ifâde eden açıklamayı da
Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet etmiştir.
Aslında zihar yapan bir
kimsenin keffâret olarak bir arak hurma tasadduk etmesi gerektiğinde ihtilâf
yoktur. İhtilâf mevzuu olan zihar keffâreti için tasadduk edilecek hurmanın
hangi hacimdeki arak ile verileceğin-dendir. Çünkü büyük, orta ve küçük çapta
olmak üzere üç ayrı çap ve hacimde arak vardır. Bu mevzudaki hadislerin her
birini diğerine tercih etmek mümkün olmadığından muzdaribdirler. Tirmizî'nin
beyânına göre zihar keffâreti mevzuunda ilim adamlarının ameli bu hadis
üzeredir.