DEVAM: 16-17. Zihar
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ يَحْيَى
أَبُو
الْأَصْبَغِ
الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
عَنْ ابْنِ
إِسْحَقَ
بِهَذَا
الْإِسْنَادِ
نَحْوَهُ
إِلَّا
أَنَّهُ قَالَ
وَالْعَرَقُ
مِكْتَلٌ
يَسَعُ
ثَلَاثِينَ
صَاعًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهَذَا
أَصَحُّ مِنْ
حَدِيثِ
يَحْيَى بْنِ
آدَمَ
(Önceki 2214. hadisin)
bir benzeri de İbn İshak'dan aynı senedle rivayet olunmuştur. Ancak Muhammed b.
Seleme (bu hadisi îbn İshak'tan rivayet ederken) "Bir arak otuz sa'a denk bir
zenbildir" dedi.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadis (önceki) Yahya b. Âdem hadisinden daha sahihtir.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbei, VI, 410; Beyhaki, es-Sünenü'1-kübrâ, VII, 392.
İzah:
Bu hadisin önceki
hadisten daha sahih olması "arak" kelimesinin tefsiri yönündendir.
Çünkü eğer bir önceki hadiste Yahya b. Adem'in dediği gibi bir arak altmış sa'
olsaydı o zaman Hz. Evs'e keffâreti ödemesi için karısı yardım etme lüzumunu
hissetmezdi. Bu bakımdan Musannif Ebû Dâvud, bu hadisteki arak hakkındaki
tefsirin bir önceki tefsirden daha makul olduğunu söylemiştir. Ancak Ebû
Davud'un bu sözü, en doğru tefsirin bu tefsir olduğu manasına gelmez. Sadece
"iki zayıf tefsirden en makul olanı" mânâsına gelir. Bir önceki
hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi aslında bu mevzudaki tefsirler
içerisinde en doğru olanı bir arakın onbeş sa' olduğunu ifâde eden tefsirdir.
Nitekim 2216 numaralı hadis bunu ifade ettiği gibi Tirmizî'nin rivayet ettiği
bir hadis-i şerifte de bir arak 15 sa' olarak tefsir edilmektedir.[Tirmizî,
talak]