بَاب
فِي
رِضَاعَةِ
الْكَبِيرِ
8. Büyük Adamın Süt
Emmesinin Hükmü
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ أَشْعَثَ
بْنِ
سُلَيْمٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ مَسْرُوقٍ
عَنْ
عَائِشَةَ
الْمَعْنَى
وَاحِدٌ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
دَخَلَ
عَلَيْهَا
وَعِنْدَهَا
رَجُلٌ قَالَ
حَفْصٌ
فَشَقَّ ذَلِكَ
عَلَيْهِ
وَتَغَيَّرَ
وَجْهُهُ
ثُمَّ اتَّفَقَا
قَالَتْ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ إِنَّهُ
أَخِي مِنْ الرَّضَاعَةِ
فَقَالَ
انْظُرْنَ
مَنْ إِخْوَانُكُنَّ
فَإِنَّمَا
الرَّضَاعَةُ
مِنْ
الْمَجَاعَةِ
Âişe (r.anhâ)'dan
rivayet olunduğuna göre, Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem (Hz.
Âişe'nin) yanına gelmiş, onun yanında bir adam varmış. Bu (durum Resül-i
Ekrem'in) hoşuna gitmediği için yüzü değişmiş, (Bu hadisin buraya kadar olan
kısmını Hafs ile Muammed b. Kesîr Ebu Davud'a aynı mânâya gelen değişik
sözlerle rivayet etmişlerken hadisin bundan sonraki kısmını naklederken hem söz
hem de mânâ bakımından) ittifakla şöyle rivayet ettiler. Bunun üzerine (Hz.
Âişe;) Ya Resûlallah, bu (zât)'benim süt kardeşimdir, dedi. (Hz. Peygamber de);
"Süt kardeşlerinize iyi dikkât ediniz. Çünkü süt hükmü ancak açlıktan
dolayı sabit olur" buyurmuştur.
İzah:
Buhârî, şehâdet, nikâh;
Müslim, redâ'; Nesâî, nikâh; Dârimî, nikâh
İbn Hacer'in beyânına
göre, Resûl-i Ekrem geldiği zaman Hz.
Âişe'nin yanında bulunan kimsenin Ebu'l-Kuays'ın oğlu olma ihtimali
kuvvetlidir. Bazıları o kimsenin Hz. Âişe'nin süt kardeşi Abdullah b. Yezid
olduğunu söylemişlerse de bu doğru değildir. Çünkü Abdullah'ın sahâbî olmayıp
tabiî olduğunda ittifak vardır. Abdullah'ın annesi Hz. Âişe'yi emzirmiş
Abdullah'ı da Hz. Peygamber'in vefatından sonra dünyaya
getirmiştir.[Fethu'l-bârî, XI, 50.]
Metinde geçen açlıktan
maksat, gıdası süt olan, sütle doyabilen çocuğun açlığıdır. Çünkü süt
çağındaki bir çocuğun midesi çok küçük ve zayıf olduğundan sütle doyabilir.
Etleri ve kemikleri de bu sütle beslenir ve gelişir. Neticede bu çocuğun vücudu
süt anneden alınmış gıda ile beslenip büyür. Öz çocuklarda da bu durum söz
konusudur. Bu bakımdan süt çocuk da nikâh bakımından süt annenin öz
çocuklarından birisi gibi olur.
Hattâbî'nin beyânına
göre metinde geçen "süt hükmü" kelimesinde maksat, evlenmeyi haram kılan
'süt, çocuğun küçükken emdiği kendisine kuvvet veren ve açlığını gideren
süttür. Bir başka deyişle sütün yemek yerine geçtiği çağda emilen süttür. Fakat
ekmek ve et gibi yiyecek maddeleriyle doyabilen, sütle doyamayacak çağa gelen
kimseleri emdiği sütten dolayı süt akrabalığı meydana gelmez. 2060 numaralı
hadisin şerhinde bu konuya tekrar değineceğiz; inşallah.