DEVAM: 8. Büyük Adamın
Süt Emmesinin Hükmü
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
السَّلَامِ
بْنُ مُطَهَّرٍ
أَنَّ
سُلَيْمَانَ
بْنَ
الْمُغِيرَةِ
حَدَّثَهُمْ
عَنْ أَبِي
مُوسَى عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
ابْنٍ
لِعَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَسْعُودٍ
عَنْ ابْنِ
مَسْعُودٍ
قَالَ لَا
رِضَاعَ
إِلَّا مَا
شَدَّ
الْعَظْمَ
وَأَنْبَتَ
اللَّحْمَ
فَقَالَ
أَبُو مُوسَى
لَا
تَسْأَلُونَا
وَهَذَا
الْحَبْرُ
فِيكُمْ
İbn Mes'ûd (r.a.)'dan;
demiştir ki: Kemikleri kuvvetlendiren ve kas(lar)ı oluşturan (süt emmenin)
dışında (süt akrabalığı meydana getirecek) hiçbir süt emme yoktur. (Abdullah b.
Mes'ûd hakkında) Ebû Mûsâ (el-Hiiâlî); Bu büyük âlim aramızda iken bize soru
sormayınız, dedi.
İzah:
Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 461.
Bu haber süt akrabalığı
meydana getiren ve nikâha engel teşkil eden
sütün çocuğun süt çağında
emdiği süt olduğuna, süt çağının dışında
emilen sütün böyle bir süt akrabalığı meydana getirmediğine delâlet
etmektedir. Süt çağındaki bir çocuğun midesi küçük ve zayıf olduğundan onun
emeceği süt doyup beslenmesine; kemik ve kaslarının teşekkülüne yeterli
olacağından o çocuk emdiği süt sebebiyle kendisini emziren kadının bir parçası
haline gelir ve ister istemez sütünü emziren kadınla o çocuk arasında bir
akrabalık meydana gelir. Nikâhının haramlığı bakımından o çocuk, sütünü emziren
kadının çocukları hükmüne girer.