بَاب
فِي قَوْلِهِ
تَعَالَى
الزَّانِي
لَا يَنْكِحُ
إِلَّا
زَانِيَةً
4. "Zina Eden
Erkek, Zina Eden Kadından Başkasıyla Evlenemez" ayet-i Kerimesi Hakkında
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
مُحَمَّدٍ التَّيْمِيُّ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْأَخْنَسِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
أَنَّ
مَرْثَدَ
بْنَ أَبِي مَرْثَدٍ
الْغَنَوِيَّ
كَانَ
يَحْمِلُ الْأَسَارَى
بِمَكَّةَ
وَكَانَ
بِمَكَّةَ بَغِيٌّ
يُقَالُ
لَهَا
عَنَاقُ
وَكَانَتْ صَدِيقَتَهُ
قَالَ جِئْتُ
إِلَى
النَّبِيِّ صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقُلْتُ يَا
رَسُولَ اللَّهِ
أَنْكِحُ
عَنَاقَ
قَالَ
فَسَكَتَ عَنِّي
فَنَزَلَتْ
وَالزَّانِيَةُ
لَا يَنْكِحُهَا
إِلَّا زَانٍ
أَوْ
مُشْرِكٌ فَدَعَانِي
فَقَرَأَهَا
عَلَيَّ
وَقَالَ لَا تَنْكِحْهَا
Amr b. Şuayb dedesinden
(yani Abdullah b. Amr b. el-Âs'dan) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Mersed b.
Ebi Mersedi'l-Ganevî, Mekke'deki (müslüman) esirleri (Medine'ye) taşırdı.
Mekke'de Anâk diye anılan bir fahişe vardı .(Anâk) onun dostu idi. (Mersed)
dedi ki: Ben (birgün) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip;
Yâ Resûlallah Anâk ile
evlenebilir miyim? Bana (cevap vermedi) sustu. Hemen arkasından; "Zina
eden erkek, zina eden veya müşrik kadından başkasıyla evlenemez."[Nur 3]
(âyet-i kerimesi) nazil oldu. Bunun üzerine beni çağırıp bana bu âyeti okudu
ve; "Onunla evlenme" buyurdu.
İzah:
Tirmizî, tefsîr sûre;
Nesâî, nikâh
Hadis-i şerifte
anlatılan hadiseyle ilgili olarak nazil olan tercümesini sunduğumuz âyet-i kerimeyi tefsir âlimleri şöyle
açıklamışlardır: "Zinakâr bir erkek evlenecek olursa, alacağı kadın ya
zinâkar ya da Allah'a ortak koşan bir kadındır. Çünkü iman ve iffet sahibi
temiz kadınlar böylesi erkeklerden nefret ederler, ona tenezzül etmezler ve
etmemelidirler. Bu gibi erkekler olsa olsa ya kendisi gibi zinâkâr veya Allah'a
ortak koşan bir kadına rağbet eder ki, öylesi kadınların da namus ve iffeti
zaten şüphelidir ve işte zina şirke şirk de zinaya böyle yakındır.
Ayrıca zinâkar olan bir
erkek, iffetsiz kadınlarla ilgilenir. Onlardan tiksinmez. Aksine şehvetini
tahrik edip kafasına uyduklarından dolayı kendini onlara kaptırır ve bu
duygular onun evlenme hususundaki fikrini ve muhakemesini bozar da nihayet
nikâha rağbet etmez ve şayet evlenecek olsa alacağı da öyle birisi olur.
Binaenaleyh iffetli bir müslümanın fahişe bir kadınla iffetli bir kadının da
zinakâr bir erkekle evlenmesi haramdır. Her ne kadar bazıları "Bu âyetten
nasıl maksat, nikâhın hükmünü beyân değil, zinanın iğrençliğini beyândır.
Burada nikâh cinsî münâsebet manasınadır. Binaenaleyh âyet-i kerimede yasaklanmak
istenen zinadır" demişlerse de, Kur'ân'da nikâh hep akid manasına
geldiğinden bu âyet-i kerimedeki nikah kelimesinin zina veya cinsî münâsebet
mânâsına geldiğim söylemek doğru değildir. Dolayısıyla bu görüşte isabet
yoktur.[M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili V. 3474.]
Söz konusu âyet-i
kerime; "öyleyse ondan bir süre daha faydalan" manasmdaki 2049
numaralı hadis-i şerife aykırı değildir. Çünkü âyet-i kerime evlenmek isteyen
kimselerle, hadis-i şerîf ise, eskiden evlenip de boşanmak isteyen kimselerle
ilgilidir. Nikâhı birdenbire bozmak evlenmeye karar vermek kadar kolay
değildir.