DEVAM: 47-48. Meniyi
Dışarı Akıtmak (Azl)
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
الْفَضْلُ
بْنُ
دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ عَنْ
جَابِرٍ
قَالَ جَاءَ
رَجُلٌ مِنْ
الْأَنْصَارِ
إِلَى
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ
إِنَّ لِي
جَارِيَةً
أَطُوفُ
عَلَيْهَا
وَأَنَا
أَكْرَهُ أَنْ
تَحْمِلَ
فَقَالَ
اعْزِلْ
عَنْهَا إِنْ شِئْتَ
فَإِنَّهُ
سَيَأْتِيهَا
مَا قُدِّرَ
لَهَا قَالَ
فَلَبِثَ
الرَّجُلُ
ثُمَّ أَتَاهُ
فَقَالَ إِنَّ
الْجَارِيَةَ
قَدْ
حَمَلَتْ
قَالَ قَدْ
أَخْبَرْتُكَ
أَنَّهُ
سَيَأْتِيهَا
مَا قُدِّرَ
لَهَا
Câbir (r.a.)'den;
demiştir ki: Ensardan bir adam Rasûlullah (s.a.v.)'e gelerek; Benim bir cariyem
var, onunla cinsî münâsebette bulunuyorum, ama gebe kalmasını istemiyorum,
dedi. (Rasul-i Ekrem Efendimiz de); "İstersen ondan azil yap (ama netice
değişmez) çünkü onun için takdir edilmiş olan şey mutlaka başına
gelecektir." buyurdu. Adam bir süre durduktan sonra (tekrar) gelip; Ya
Rasûlallah, gerçekten câriye gebe kaldı." dedi. (Hz. Nebi de); "Ben
onun için takdir edilmiş olan şeyin mutlaka başına geleceğini sana
söylemiştim." buyurdu.
İzah:
Müslim, nikâh; ibn
Mâce, mukaddime; Buharî, nikâh; kader 4; Muvatta, kader; Ahmed b. Hanbe.l, III,
312, 386.
Daha önce de ifade
ettiğimiz gibi, câriyesiyle cinsî münâsebette bulunduğu için onun hâmile
kalmasından korkan bu kimsenin, cariyesinin hâmile kalmasını istemeyişinin
sebebi hâmile kalan cariyenin Ümmü veled olmasıdır. Bir câriye Ümmü veled
olduktan sonra artık efendisinin onu satması haram olur. işte bu sebepten
cariyesini satmak isteyen bir kimse onun hâmile kalmasını istemez. Metinde
sözü geçen şahıs cinsi münâsebette bulunduğu cariyesinin hâmile kalmasından
korktuğu için halini Rasûl-i Ekrem'e arz etmiş, Rasûl-i Ekrem de, "Allahın
dünyaya gelmesini takdir buyurduğu çocuğun mutlaka dünya'ya geleceğini ve azlin
buna engel olamayacağını" ifade etmiş, bir süre sonra cariyenin hamile
kalmasıyla da Rasûl-i Ekrem'in sözündeki doğruluk gün gibi ortaya çıkmıştır.