DEVAM: 8. Mikatlar
حَدَّثَنَا
أَبُو
مَعْمَرٍ
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عَمْرِو بْنِ
أَبِي
الْحَجَّاجِ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَارِثِ
حَدَّثَنَا
عُتْبَةُ
بْنُ عَبْدِ
الْمَلِكِ
السَّهْمِيُّ
حَدَّثَنِي
زُرَارَةُ
بْنُ
كُرِيْمٍ
أَنَّ
الْحَارِثَ
بْنَ عَمْرٍو
السَّهْمِيَّ
حَدَّثَهُ قَالَ
أَتَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهُوَ
بِمِنًى أَوْ
بِعَرَفَاتٍ
وَقَدْ
أَطَافَ بِهِ
النَّاسُ
قَالَ
فَتَجِيءُ
الْأَعْرَابُ
فَإِذَا
رَأَوْا
وَجْهَهُ
قَالُوا
هَذَا وَجْهٌ
مُبَارَكٌ
قَالَ وَوَقَّتَ
ذَاتَ عِرْقٍ
لِأَهْلِ
الْعِرَاقِ
el-Hâris b. Amr-es-Sehmi
demiştir ki, Resûlullah (s.a.v.) Minâ'da ya da Arafat'ta iken yanına varmıştım;
halk etrafına toplanmıştı. Araplar geliyorlardı, yüzünü görünce "Bu
mübarek yüzdür" diyorlardı. O gün Resûlullah (s.a.v.) Zâtu Irk'ı
Iraklılara mik'at tayin etti.
İzah:
Beyhakî,
es-Sunenu'l-kubrâ, V, 173.
Bu hadis-i Şerif Zâtu
Irk denilen yerin bizzat Hz.Nebi tarafından Iraklıların ihram yeri olarak
ta'yin
edildiğim kabul eden
ulemânın görüşünü te'yid eden ve "Zâtu Irk'ın Iraklıların ihram yeri
olarak Hz. Nebi tarafından ta'yin edildiğine dair sağlam bir haber
yoktur." diyenlerin aleyhine olan bir delildir. Ancak Münziri'nin beyânına
göre, Beyhakî "bu hadisin senedinde kimliği meçhul bir kimse
bulunmaktadır." demiştir. Beyhakî'nin bu beyanına göre bu hadis zayıftır.
Fakat bir önceki hadisin şerhinde de açıkladığımız gibi bu mevzudaki zayıf
hadisler hep biribirini takviye ettiği için zayıflıktan kurtulup hasen liğayrihî
derecesine yükselmektedirler.