بَاب
فِي
الْمُحْرِمَةِ
تُغَطِّي
وَجْهَهَا
33. İhramlı Kadın'ın
Yüzünü Örtmesi
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ
أَخْبَرَنَا
يَزِيدُ بْنُ أَبِي
زِيَادٍ عَنْ
مُجَاهِدٍ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
كَانَ
الرُّكْبَانُ
يَمُرُّونَ
بِنَا
وَنَحْنُ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مُحْرِمَاتٌ
فَإِذَا
حَاذَوْا
بِنَا
سَدَلَتْ إِحْدَانَا
جِلْبَابَهَا
مِنْ
رَأْسِهَا
عَلَى
وَجْهِهَا
فَإِذَا
جَاوَزُونَا
كَشَفْنَاهُ
Aişe (r.anhâ)'dan;
demiştir ki: Biz Rasûlullah ile birlikte ihramlı iken yanımıza süvariler
gelirdi. Karşımıza geldikleri zaman (her) birimiz çarşafını başından yüzüne
sarkıtır (ve yüzünü örter)di. Bizden uzaklaştıkları zaman da (yüzünü) açardı.
İzah:
İbn Mâce menâsik; Ahmed
b. Hanbel, VI, 30; Beyhaki; es-Sünenii'l-kübrâ, V, 48.
Bu hadis-i şerif, Veda
haccında bulunan kadınların yabancı erkeklerle karşılaştıkları zaman
çarşaflarını başlarından aşağıya doğru sarkıtarak yüzlerini onlardan
gizlediklerini ve onların bulunmadığı yerlerde yüzleri açık olarak gezdiklerim
ifâde etmektedir.