SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 1649 >>

DEVAM: 28. İsti'fâf (Dilenmeyip İffetli Yaşamak)

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبِيدَةُ بْنُ حُمَيْدٍ التَّيْمِيُّ حَدَّثَنِي أَبُو الزَّعْرَاءِ عَنْ أَبِي الْأَحْوَصِ عَنْ أَبِيهِ مَالِكِ بْنِ نَضْلَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْأَيْدِي ثَلَاثَةٌ فَيَدُ اللَّهِ الْعُلْيَا وَيَدُ الْمُعْطِي الَّتِي تَلِيهَا وَيَدُ السَّائِلِ السُّفْلَى فَأَعْطِ الْفَضْلَ وَلَا تَعْجِزْ عَنْ نَفْسِكَ

 

Mâlik b. Nadla'dan; demiştir ki: Resülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Eller üç kısımdır: Allah'ın Yed-i Ulyâ'sı (zatına mahsus ve sıfatına lâyık Eli), ondan sonra verenin eli ve dilenenin alçak eli, fazla olanı ver ve nefsine yenilme."

 

 

İzah:

Ahmed b. Hanbel, I, 446;  IV,  137.

 

Bu hadiste verme yönünden üç kısma ayrılmıştır: İlk ikisi verici, sonuncusu alıcıdır. Buna göre verici el, iki kısımdır:

 

a. Hakikî verici, Allah'tır. Çünkü her şeyin mâliki odur.

 

b. Zahirî verici, infâk eden kişidir.

 

Dilenenin elinin alçak olması, ciddî bir ihtiyacı olmadığı halde dilen­mesine hamledilmiştir.

 

"Fazla olanı ver" sözündeki fazlalıktan maksat, ihtiyaç fazlasıdır. "ver" emri, nedb içindir.

 

"Nefsine yenilme" sözünde, mala düşkün olan nefse karşı koymada ona yenilmemek ve ihtiyaç fazlasını vermekte cimrilik yapmamak isten­miştir. Bu söz, "malının hepsini infak edip de geçim sıkıntısına düşme" şeklinde de yorumlanmıştır.

 

Bu hadis sadaka verip nefisle mücâdele etmeye teşvik etmekte, halk­tan istemekten nefret ettirmektir.

 

Bu babta geçen hadislerden anlaşıldığına göre ellerin en yükseği, nıünfika (veren) eldir. Sonra müteaffife (muhtaç olmasına rağmen almaktan haya eden) el, üçüncüsü istemeden alan el, sonuncusu da dilenen eldir.