DEVAM: 20. Fıtır
Sadakası'nın Miktarı Nedir?
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
أَخْبَرَنَا
إِسْمَعِيلُ
لَيْسَ فِيهِ
ذِكْرُ
الْحِنْطَةِ
Müsedded'in İsmail'den
yaptığı rivayette "buğday" sözü edilmedi.
لَ أَبُو
دَاوُد
وَقَدْ
ذَكَرَ
مُعَاوِيَةُ
بْنُ هِشَامٍ
فِي هَذَا
الْحَدِيثِ
عَنْ الثَّوْرِيِّ
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَسْلَمَ
عَنْ عِيَاضٍ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
نِصْفَ صَاعٍ
مِنْ بُرٍّ
وَهُوَ
وَهْمٌ مِنْ
مُعَاوِيَةَ
بْنِ هِشَامٍ
أَوْ مِمَّنْ
رَوَاهُ
عَنْهُ
Ebu Dâvûd dedi ki:
Muâviye b. Hişam bu hadisin -Sevrî'den o da Zeyd b. Eslem 'den, o da îyad'dan o
da Ebû Said'den yaptığı rivâyetinde ("yiyecekten bir sâ" yerine)
"buğdaydan yarım sâ" (sözünü) zikretti. Halbuki bu söz, Muâviye b.
Hişam'dan veya ondan rivayet edenden (meydana gelen) bir hatadır.