SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

VİTR BAHSİ

<< 1445 >>

DEVAM: 10. (Farz) Namazlarda Kunut Yapmak

 

حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَنَتَ شَهْرًا ثُمَّ تَرَكَهُ

 

Enes b. Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) bir ay kunut yapmış, sonra terk etmiştir.

 

 

İzah:

Müslim, mesacid; Nesâî, tatbik; İbn Mâce, ikame; Ahmed b. Hanbel, III, 109, 115, 162, 217, 255, 261, 282.

 

Bu haberde işaret edilen kunut 1443 nolu hadiste zikr ediler Ri'l, Zekvân ve Usayya'ya beddua için yapılan kunuttur. Müslim ve İbn Mâce'nin rivayetleri "Resülullah (s.a.v.) Arab kabilelerinden bazı­larına beddua ederek bir ay kunut yaptı. Sonra terk etti” şeklindedir.

 

Hz. Peygamber'in tüm kunutu terk ettiğinin farz edilmesi hâlinde hadis-i şerif, farz namazlarda kunutun nesh edildiğini söyleyen Hanefilerin görüşü­ne delildir. Karşı görüşte olanlar bu terki, kunutu terke değil de adı geçen kabilelere bedduayı terke hamletmişlerdir. Hattâbî, terkedilenin kunut ol­duğunun kabulü halinde, bunu sabah namazı dışındaki farzlarda terk edil­diğine işaret sayar. Ancak bu, mezhebin görüşünü kurtarmak maksadıyla yapılan bir te'vîl olarak değerlendirilir. Çünkü ulemânın çoğunluğu ancak felâket ve musibet anlarında sabah namazındaki kunutu meşru görürler.