DEVAM: 32. İstiaze
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الزُّبَيْرِ
ح و حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ
الْمَعْنَى
عَنْ سَعْدِ
بْنِ أَوْسٍ
عَنْ بِلَالٍ
الْعَبْسِيِّ
عَنْ
شُتَيْرِ
بْنِ شَكَلٍ
عَنْ أَبِيهِ
فِي حَدِيثِ
أَبِي
أَحْمَدَ
شَكَلِ بْنِ
حُمَيْدٍ
قَالَ قُلْتُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ عَلِّمْنِي
دُعَاءً
قَالَ قُلْ
اللَّهُمَّ
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ شَرِّ
سَمْعِي وَمِنْ
شَرِّ بَصَرِي
وَمِنْ شَرِّ
لِسَانِي
وَمِنْ شَرِّ قَلْبِي
وَمِنْ شَرِّ
مَنِيِّي
Şuteyr b. Şekel, babası
Şekel b. Humeyd (r.a.)'den; onun şöyle dediğini haber verdi: Ya Resûlallah,
bana bir dua öğret, dedim. "Allah'ım! Kulağımın, gözümün, dilimin,
kalbimin ve menimin şerrinden sana sığınırım de" buyurdu.
İzah:
Nesâî, İsti'âze;
Tirmizî, deavat
Şekel b. Humeyd
el-Absî. Nebi s.a.v.’den hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de sadece oğlu
Şuteyr rivayette bulunmuştur. Ebu Davud, Nesâî, Tirmizi, İbn Mace, ve el-Edebu'l-müfred'de
Buhârî kendisinden hadis nakletmîşlerdir. (Bilgi için bk. İbn Sa'd, Tabakat,
VI, 45.)
Tirmizî bu hadis için
"hasen-garibdir, bu senedden başka bir yolla bilmiyoruz, der.
Ebû Dâvûd hadisi Ahmed
b. Hanbel'den işitmiş, Ahmed b. Hanbel ise, Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr ve
Vekî’ olmak üzere iki ayrı üstaddan almıştır. Bunların rivayetleri mânâ
itibariyle aynıdır. Rivayetin Muhammed b. Abdullah (Ebû Ahmed) kanalıyla gelen
isnadında Şüteyr b. Şekel'in babasının Şekel b. Humeyd olduğu açıkça belirtilmiş,
Vekf kanalıyla gelen is-nadda ise, Şekel b. Humeyd hiç anılmadan Şüteyr b.
ŞekePin babasından
rivayet ettiği
belirtilmiştir.
Hadis-i şerife göre
Efendimiz üç duyu organı ile kalb ve meninin şerrinden Allah'a sığınmayı
tavsiye etmiştir. Şüphesiz bu duyu organlarının Allah'a sığınılacak serleri o
organların kötülükleridir. Meselâ:
Kulağın şerri; hakkı
duymamak iyiliği emr, kötülükten sakındıran sözlere kulak asmamak, va'z ve
nasihati dinlememek, yalan, iftira gibi günah
olan şeylere rağbet etmektir.
Gözün şerri: Bakılması
haram olan yerlere bakmak, baktığına hakaret-
âmiz bir şekilde
bakmak, ibret almak için bakılması gereken yer ve şeylerden sarf-ı nazar
etmektir.
Lisanın Şerri: Dil
vasıtasıyla işlenen tüm günahları işlemek ve dilin yapabileceği hayırları terk
etmektir. Yani dili maksadına aykırı kullanmaktır.
Yalan, küfür, gıybet,
söz taşıma, kötülüğü emretme, hakaret etme, müslümanlara üzücü sözler sarfetme
(vs.) dilin işleyebileceği günahlardandır. Ayrıca Kur'an-ı Kerim okumak, Allah'ı
zikretmek, hakkı tavsiye etmek, müslümanlann gönlünü alıcı sözler söylemek gibi
dilin işleyeceği hayırları terk etmek de lisânın şerlerindendir.
Kalbin şerri: Kalbin
Allah'tan başkasıyla, özellikle Allah'ın haram kıldığı şeylerle meşgul
olmasıdır. Kin, kıskançlık, riya, büyüklük taslamak, buğz, düşmanlık (vs.)
kalbin belli başlı şerlerindendir.
Meninin Şerri: Meniyi
meşru olmayan yerlere akıtmaktır. Bundan maksat, zina olabileceği gibi, harama
bakmak veya harama dokunmak gibi zinayı hazırlayan yollara akıtmayı da içine
alabilir.
Meniden maksadın,
meninin mahalli olan tenasül uzvu olması da muhtemeldir.