DEVAM: 26. İstiğfar
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ رَافِعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْحُسَيْنِ
زَيْدُ بْنُ
الْحُبَابِ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ
شُرَيْحٍ
الْإِسْكَنْدَرَانِيُّ
حَدَّثَنِي
أَبُو هَانِئٍ
الْخَوْلَانِيُّ
أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا
عَلِيٍّ
الْجَنْبِيَّ
أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيَّ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
قَالَ رَضِيتُ
بِاللَّهِ
رَبًّا
وَبِالْإِسْلَامِ
دِينًا
وَبِمُحَمَّدٍ
رَسُولًا
وَجَبَتْ
لَهُ
الْجَنَّةُ
Ebû Sâid el-Hudrî
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Radiytu
billahi rabben ve bi İslami dinen ve Muhammedi sallallahu aleyhi ve selleme
Nebiyyen'' ("Rab olarak Allah
(c.c.)'ı, din olarak İslâmı ve Peygamber olarak da Muhammed sallellahu aleyhi
vesellem'i seçip beğendim" ) diyen
kimseye cennet vâcib oldu."
İzah:
Müslim, imâre; Nesâî,
cihâd; Hakim, el-Mtistedrek, I, 518; İbn Hıbban, Sahih, II, 112.
Hadis-i şerif, Allah'a
inanıp İslama gönül veren Hz.Muhammed'e ümmet olmaktan şeref duyan kimsenin
mutlaka cennete gireceğini haber veriyor. Bu sözleri söylemek iman etmek
demektir.Ancak bunları sadece dil ile söylemek kişinin kurtuluşu için kâfi
değildir.
Allah'ı Rab olarak
seçmekten maksat, ona itaat edip başkasına ibâdet etmemektir. Din olarak
İslâm'dan hoşnut olmak, onun esaslarına uyup İslâm dışı ideolojilerden uzak
kalmakla olur. Hz. Muhammed'in ümmeti olmaktan şeref duymak da onun sünnetini
tâkib etmeyi gerektirir. Bu hadisin mânâsı: "Ey habibim, de ki;
"Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin. Ve günahlarınızı
bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder"[Âl-i İmrân 31] mealindeki
âyet-i kerime düşünüldüğü zaman daha iyi anlaşılacaktır.
Hadiste, belirtilen
sözleri söyleyerek iman eden ve bu iman üzere ölen kişinin o anda Cenneti
hakettiği anlaşılmaktadır. Ancak bu hakediş, o sözü söyledikten sonra azabı
gerektiren bir hareketin yapılmaması, yapılmışsa bile Allah'ın affına mazhar
olunmuş olması şartı ile kayıtlıdır. Eğer imana delâlet eden bu sözler
söylendikten sonra azabı gerektiren bir suç İşlenmiş ve bu suç affedilmemişse,
Cennetin neticede yani ceza çekildikten sonra vacip olduğunu anlamak icab
eder.
İman üzere ölen bir mü'minin
günahkâr bile olsa, günahının cezasını çektikten sonra Cennete gireceğini
bildiren ehl-i sünnet itikadının gereği budur.