SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

VİTR BAHSİ

<< 1516 >>

DEVAM: 26. İstiğfar

 

حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ مِغْوَلٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سُوقَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ قَالَ إِنْ كُنَّا لَنَعُدُّ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْمَجْلِسِ الْوَاحِدِ مِائَةَ مَرَّةٍ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَتُبْ عَلَيَّ إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

 

İbn Ömer (r.anhuma)'dan; demiştir ki: Biz Resulullah (s.a.v.)'in bir mecliste yüz defa: Rabbim beni bağışla, tevbemi kabul et, şüphesiz sen tevbeleri kabul edensin, merhametlisin" dediğini sayardık.

 

 

İzah:

Tirmizî, deavât; İbn Mâce, edeb; Ahmed b. Hanbel, II, 21, 67; V, 191, 371.

 

Resûl-i Ekrem'in yaptığı aslında ümmetini teşvik ve onlara öğretmek maksadına mebnîdir.Çünkü o masumdur günahsızdır. Efendimizin istiğfarında, "Ona istiğfar et çünkü o tevbeleri kabul edendir"[Nasr 3.] emrine imtisal vardır. Hz, Peygamberin istiğfarı konusunda bir önceki hadiste biraz daha geniş bilgi verilmişti.

 

Günahsız olan Peygamberin bu yaptığına karşılık, hayatları serapa gü­nah olan kulların ne kadar çok istiğfar etmeleri gerektiği insaf ile düşünül­melidir.