DEVAM: 26. İstiğfar
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
وَمُسَدَّدٌ
قَالَا
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ ثَابِتٍ
عَنْ أَبِي
بُرْدَةَ
عَنْ الْأَغَرِّ
الْمُزَنِيِّ
قَالَ
مُسَدَّدٌ
فِي حَدِيثِهِ
وَكَانَتْ
لَهُ
صُحْبَةٌ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّهُ
لَيُغَانُ
عَلَى
قَلْبِي
وَإِنِّي
لَأَسْتَغْفِرُ
اللَّهَ فِي
كُلِّ يَوْمٍ
مِائَةَ
مَرَّةٍ
el-Eğar el-Müzenî'nin
(ki Müsedded, "sahabidir" dedi) rivayetine göre, Resulullah (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: "Gerçek şu ki benim kalbim de perdelenir de ben hergün
yüz defa Allah'tan bağışlanma dilerim (İstiğfar ederim)".
İzah:
Müslim, zikir
Tercemede
"perdelenir" diye ifadelendirilen daima mechul olarak
kullanılır.Perdelendi, örtüldü, kapladı manalarına gelir. Gökyüzünü ince bir
bulut kapladı" manasına denilir.
Resulüllah'ın kalbinin
perdelenmesinden maksat, beşer olarak ^kaçınılması mümkün olmayan
dalgınlıkların arız olmasıdır. Resulullah (s.a.v.)'ın kalbi her ân için Allah'ın
zikri ile meşgul olurdu. Ashabın işleri ile meşguliyeti, kalbini Allah'ın
zikrinden alıkorsa bunu kendi mevkiine göre günah sayar ve derhal istiğfar
ederdi Maksadı kalbine gelen bu gafleti silmekti. Efendimiz için bu hâl
"Hasenâtü'l-ebrâr seyyiâtü'l-mukarrabîn = iyilerin hasenatı mukarrabûn
(Allah'a yakın olanlar) için seyyiattır" kabilindendir.
Peygamber (s.a.v.)
devamlı olarak bir halden bir hale yükselir derece elde ederdi. Onun için
evvelki hâli sonraki haline nisbetle günâh gibi olur, derhal istiğfar ederek
önceki hâlini sanki yaşanmamış duruma getirirdi.
Aliyyü'l-Kaarî bu
hadisle ilgili olarak şunları söyler:
"Gayn, örtü
demektir. Efendimizin sözü "kalbimi beşerin kaçınamayacağı dalgınlık,
yeme, içme ve cinsî arzulardan nefsin nazlarına iltifat hâli kaplar
"manasınadır. O kalbi kaplayan bulut ve örtü gibidir. Kalble mele-i a'lâ
arasına girer. Resulullah, kalbini tasfiye ve örtüyü kaldırmak için istiğfar
eder. Bu her ne kadar günâh değilse de diğer hâllerine nisbetle bir noksanlık
ve günaha benzer bir düşüştür. Onun için istiğfar münâsib olur... Ancak muhtar
olan görüşe göre bu kelime, mânâsı iyice anlaşılamayan
müteşabihlerdendir."
Hadis-i şerif
müslümanları çok istiğfar etmeye teşvik etmektedir. Müslim'in İbn Ömer'den
rivayet ettiği başka bir hadiste de Resülullah "Ey insanlar, tevbe ediniz
çünkü ben Allah'a günde yüz kere tevbe ederim" buyurmuştur.