SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

VİTR BAHSİ

<< 1515 >>

DEVAM: 26. İstiğfar

 

حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُسَدَّدٌ قَالَا حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَبِي بُرْدَةَ عَنْ الْأَغَرِّ الْمُزَنِيِّ قَالَ مُسَدَّدٌ فِي حَدِيثِهِ وَكَانَتْ لَهُ صُحْبَةٌ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّهُ لَيُغَانُ عَلَى قَلْبِي وَإِنِّي لَأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ فِي كُلِّ يَوْمٍ مِائَةَ مَرَّةٍ

 

el-Eğar el-Müzenî'nin (ki Müsedded, "sahabidir" dedi) rivayetine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Gerçek şu ki benim kalbim de perdelenir de ben hergün yüz defa Allah'tan bağışlanma dilerim (İstiğfar ederim)".

 

 

İzah:

Müslim, zikir

 

Tercemede "perdelenir" diye ifadelendirilen daima mechul olarak kullanılır.Perdelendi, örtüldü, kapla­dı manalarına gelir. Gökyüzünü ince bir bulut kapladı" manasına denilir.

 

Resulüllah'ın kalbinin perdelenmesinden maksat, beşer olarak ^kaçınıl­ması mümkün olmayan dalgınlıkların arız olmasıdır. Resulullah (s.a.v.)'ın kalbi her ân için Allah'ın zikri ile meşgul olurdu. Ashabın işleri ile meşguliyeti, kalbini Allah'ın zikrinden alıkorsa bunu kendi mevkiine göre günah sayar ve derhal istiğfar ederdi Maksadı kalbine gelen bu gafleti silmekti. Efendi­miz için bu hâl "Hasenâtü'l-ebrâr seyyiâtü'l-mukarrabîn = iyilerin hasena­tı mukarrabûn (Allah'a yakın olanlar) için seyyiattır" kabilindendir.

 

Peygamber (s.a.v.) devamlı olarak bir halden bir hale yükselir derece el­de ederdi. Onun için evvelki hâli sonraki haline nisbetle günâh gibi olur, derhal istiğfar ederek önceki hâlini sanki yaşanmamış duruma getirirdi.

 

Aliyyü'l-Kaarî bu hadisle ilgili olarak şunları söyler:

 

"Gayn, örtü demektir. Efendimizin sözü "kalbimi beşerin kaçınama­yacağı dalgınlık, yeme, içme ve cinsî arzulardan nefsin nazlarına iltifat hâli kaplar "manasınadır. O kalbi kaplayan bulut ve örtü gibidir. Kalble mele-i a'lâ arasına girer. Resulullah, kalbini tasfiye ve örtüyü kaldırmak için istiğ­far eder. Bu her ne kadar günâh değilse de diğer hâllerine nisbetle bir nok­sanlık ve günaha benzer bir düşüştür. Onun için istiğfar münâsib olur... Ancak muhtar olan görüşe göre bu kelime, mânâsı iyice anlaşılamayan müteşabihlerdendir."

 

Hadis-i şerif müslümanları çok istiğfar etmeye teşvik etmektedir. Müs­lim'in İbn Ömer'den rivayet ettiği başka bir hadiste de Resülullah "Ey in­sanlar, tevbe ediniz çünkü ben Allah'a günde yüz kere tevbe ederim" buyurmuştur.