SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

VİTR BAHSİ

<< 1481 >>

DEVAM: 23. Dua'nın Fazileti Ve Âdabı

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ أَخْبَرَنِي أَبُو هَانِئٍ حُمَيْدُ بْنُ هَانِئٍ أَنَّ أَبَا عَلِيٍّ عَمْرَو بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ صَاحِبَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ سَمِعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَجُلًا يَدْعُو فِي صَلَاتِهِ لَمْ يُمَجِّدْ اللَّهَ تَعَالَى وَلَمْ يُصَلِّ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَجِلَ هَذَا ثُمَّ دَعَاهُ فَقَالَ لَهُ أَوْ لِغَيْرِهِ إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلْيَبْدَأْ بِتَمْجِيدِ رَبِّهِ جَلَّ وَعَزَّ وَالثَّنَاءِ عَلَيْهِ ثُمَّ يُصَلِّي عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ يَدْعُو بَعْدُ بِمَا شَاءَ

 

Nebi (s.a.v.)'in sahâbisi Fedâle b. Ubeyd (r.a.)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resûlullah (s.a.v.) bir adamın namazında Allah (c.c.)'ya sena etmeden ve Peygamber'e salevât getirmeden dua ettiğini duyup; "Şu adam acele etti'* buyurdu.

 

Sonra adamı çağırıp ona -veya bir başkasına-[Şüphe râvilerden birisine aittir.];  "Sizden biriniz namaz kıldığı zaman önce Rabbi'ni ta'zim ve sena etsin, sonra Nebî (s.a.v.)'e salevât getirsin, bundan sonra da artık istediği şekilde dua etsin" buyurdu.

 

 

İzah:

Tirmizî, deâvât; sehv; Ahmed b. Hanbel, VI, 18.

 

Hadis-i şerifte, Hz. Peygamber'in bir adamı namazda dua ederken duyduğu belirtilmekte, fakat namazın neresinde olduğuna temas edilmemektedir. Ancak bu duanın ya selâmı verdikten sonra ya da selâm vermek için oturduğunda, tahiyyat ve salli-barik dualarını oku­madan yapmış olması gerekir. Çünkü namaz içerisinde dua edilecek başka bir yer yoktur. Şevkânî bu hadisin İbn Mes'ûd'un teşehhüd konusundaki ri­vayetinin mânâsına uygun düştüğünü söyler. Bu anlayış Hz. Peygamber'in, adamın teşehhüd için oturduğunda dua ettiğini duyduğunu kabul etmeyi ge­rektirir.

 

Tirmizî'nin aynı sahâbî'den yaptığı şu rivayet ise, adamın namazı bitir­dikten sonra dua etiğine işaret etmektedir:

 

Resûlüllah (s.a.v.) otururken içeriye bir adam girdi. Namaz kılıp, "Alla-hım, beni bağışla bana merhamet et" diye dua etti. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.):

 

"Ey namaz kılan adam! Acele ettin. Namazını kılıp da oturduğun za­man lâyık olduğu şekilde Allah'a hamdet, sonra bana salevât getir. Sonra da ona dua et" buyurdu. Daha sonra başka bir adam namaz kıldı. Namaz­dan sonra Allah'a hamdetti, Peygamber'e salevât getirdi. Resûlullah (s.a.v.) bu zata:

 

"Ey namaz kılan! Dua et, karşılık görürsün" buyurdu.

 

Görüldüğü üzere Tirmizî'nin bu rivayeti hadiste bahsi geçen zâtın na­mazdan sonra dua ettiğine delâlet etmektedir.