DEVAM: 18. Gece
(Namaza) Kalkmak
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
هِشَامِ بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
زَوْجِ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ إِذَا نَعَسَ
أَحَدُكُمْ
فِي
الصَّلَاةِ
فَلْيَرْقُدْ
حَتَّى
يَذْهَبَ
عَنْهُ
النَّوْمُ فَإِنَّ
أَحَدَكُمْ
إِذَا صَلَّى
وَهُوَ نَاعِسٌ
لَعَلَّهُ
يَذْهَبُ
يَسْتَغْفِرُ
فَيَسُبَّ
نَفْسَهُ
Nebi (s.a.v.)'in zevcesi
Hz. Âişe'den; (Nebi -S.A.V.-) şöyle buyurmuş: "Biriniz namazda iken
uyuklayacak olursa kendisinden uyku gidinceye kadar (yatıp) uyusun. Çünkü
uyuklayarak namaz kıldığı zaman istiğfar edeyim derken kendisine sövmesinden
korkulur."
İzah:
Tirmizî, mevakit:
libâs; Müslim, müsâfirîn; Buhârî, vudû; Nesâî, tahâre; usl; İbn Mâce, ikâme:
Muvattâ, salâtu'l-Ieyl; Ahmed b. Hanbel, II, 202; III, 100, 150, 250, VI, 56.
205.
Uyuklama kelimesiyle
eğer hafif uyku kast edilmişse,
"yatıp uyusun" emri istihbâb (müstehab olma) ifâde eder. Bu bakımdan
kendisine hafif bir uyku arız olan kimsenin bu uykuyu dağıtıncaya kadar yatıp
uyuması müstehab, bu halde iken emre uymayarak namaza devam etmesi ise mekruh
olur. Şayet "nuâs" kelimesinden maksat ağır uyku ise, kendisine namaz
kılarken ağır bir uyku arız olan kimsenin bu uykuyu dağıtıncaya kadar yatıp
uyuması farz, bu halde iken namaza devam etmesi ise haramdır. Hadisin sonunda
gelen; "çünkü uyuklayarak namaz kıldığı zaman istiğfar edeyim derken
kendine sövebilir" anlamındaki açıklayıcı cümle, bu kelimeden "ağır
uyku" kast edildiğine delâlet eder.
Bu hadis-i şerifle
Müslim'in rivayet ettiği şu hadis-i şerif arasında bir çelişki yoktur:
"İbn Abbâs dedi ki: Bir gece Teyzem Meymune bint el-Hâris'in yanında
kaldım. O'na; "Resûlullah (s.a.v.) kalktığı vakit beni uyandırıver"
dedim. Sonra Resûlullah kalktı, ben de kalkarak sol tarafına durdum; Resûlullah
(s.a.v.) elimden tutarak beni sağ tarafına durdurdu. Bundan sonra artık ben
uyukladım mı kulağımın yumuşağını tutardı."[Müslim, müsafirin] Çünkü Hz.
İbn Abbas teyzesinin evine Resûlullah'dan gece namazını öğrenmek için gelmişti.
Burada asıl maksat, Resûl-i Ekrem'in gece namazını nasıl kıldığını öğrenmektir.Şâyet
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Abdullah'a uykusu geldiği için uyumasını emr etmiş olsa
bu gaye gerçekleşmeyecekti. Bunun için Resul Ekrem (s.a.v.) ona uykusu geldiği
halde yatıp uyumasını emr etmemiştir. Bu bakımdan İbn Abbas'm durumu öğretim ve
eğitimle ilgili özel bir durumdur. Konumuzu teşkil eden Ebû Dâvûd hadisi ise,
genel bir hüküm ihtiva etmektedir. Binaenaleyh özel durumlarla ilgili olan
hadislerin genel hüküm ifâde eden hadislerle çelişmesi söz konusu değildir.
Öyleyse namazda iken
uyku basarsa', selâm vererek namazdan çıkılır ve yatıp uyunur. Bazıları bu
hadisi gece namazına hamletmektedirler. en-Nevevî, farz ve nafile, gece ve
gündüz namazlarına şâmil olduğunu söylüyor. Hafız İbn Hacer
"Fethu'I-Bâri" de, hadisin özel bir sebebe dayandığını fakat lâfızlarının
genel olduğunu ifade ettikten sonra şunları söylüyor: "Farz namazlarda da
bu hadisle amel edilir. Ancak namazı geçirme tehlikesi olmamalıdır."
Mühelleb'e göre bu
hadisteki uykudan maksat, insanın dua ederken ağzından çıkan sözleri birbirine
karıştıracak kadar ağır basan uykudur. Bundan daha hafif olan uykular bu
hadisteki "yatıp uyusun" emrinin dışında kalır ve böylesi az
uykuların abdesti bozmayacağı konusunda bütün ilim adamları görüş birliğine
varmışlardır.
Şafiî ulemâsından
Müzenî ise, uykunun azının da çoğunun da abdesti bozmadığını söylüyor. Nitekim
bu görüş sahabenin ve tabiîlerin bazılarından da nakl edilmiştir. Ebû Ubeyde
ile İshâk b. Râhuye de bu görüştedirler.
Bu konudaki mezhep
imamlarının görüşlerini "uyuklamadan dolayı abdest almak” anlamına gelen
namaz bölümündeki 80 numaralı babda nakl ettiğimizden burada tekrara lüzum
görmüyoruz.
"Kişinin kendisine
sövmesi" tâbirinden maksad, kişinin kendi aleyhine dua etmesidir. Nitekim
Nesaî'nin Eyyûb vasıtasıyla Hişâm'dan nakl ettiği biri hadis-i şerifte bu
cümlenin mânâsım = Ey Allah'ım affet” diyecek yerde "= Ey Allah'ım zelîl
ve hakîr kıl der" şeklinde açıklamıştır. İleride gelecek olan 1532
numaralı hadiste görüleceği gibi insanın kendi aleyhine dua etmesi
yasaklanmıştır.
Burada "insan
uykudaki fiillerinden sorumlu değildir" diye bir itiraza yer yoktur. Çünkü
uyumakta olan kimseden affedilen, uykuda iken işlediği fiillerin günahıdır.
Oysa uyku hâlinde dua eden kimsenin durumu bundan tamamen farklıdır. Çünkü
uyuklarken yapılan bir duâ, icabet saatine tesadüf ettiği için o anda kabul
edilebilir. Neticede sahibine telâfisi imkânsız büyük zararlara sebeb olur.
İşte bu korkudan dolayı Resûl-i Ekrem Efendimiz uyku hâlinde namaz kılmayı ve
dua etmeyi yasaklamıştır.