DEVAM: 18. Gece
(Namaza) Kalkmak
حَدَّثَنَا
ابْنُ
كَثِيرٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
مِسْعَرٍ
عَنْ عَلِيِّ
بْنِ الْأَقْمَرِ
ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ حَاتِمِ
بْنِ بَزِيعٍ
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُوسَى عَنْ
شَيْبَانَ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ عَلِيِّ
بْنِ
الْأَقْمَرِ
الْمَعْنَى
عَنْ الْأَغَرِّ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
وَأَبِي هُرَيْرَةَ
قَالَا قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا أَيْقَظَ
الرَّجُلُ
أَهْلَهُ
مِنْ
اللَّيْلِ
فَصَلَّيَا
أَوْ صَلَّى
رَكْعَتَيْنِ
جَمِيعًا
كُتِبَا فِي
الذَّاكِرِينَ
وَالذَّاكِرَاتِ
وَلَمْ
يَرْفَعْهُ
ابْنُ
كَثِيرٍ
وَلَا ذَكَرَ
أَبَا
هُرَيْرَةَ
جَعَلَهُ
كَلَامَ
أَبِي سَعِيدٍ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
ابْنُ
مَهْدِيٍّ
عَنْ سُفْيَانَ
قَالَ
وَأُرَاهُ
ذَكَرَ أَبَا
هُرَيْرَةَ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَحَدِيثُ سُفْيَانَ
مَوْقُوفٌ
Ebû Saîd ve Ebû Hureyre
(r.anhumâ)'dan; dediler ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Bir adam
gecenin bir kısmında karısını uyandırır, sonra her ikisi de iki rekat namaz
kılarsa -yahut (o adam tek başına) kılarsa-(erkek) Allah'ı zikr eden erkekler
zümresine (Kadın da) Allah'ı zikreden kadınlar zümresine kaydedilir.
Râvi İbn Kesir bu
hadisi(n senedini Hz- Nebi'e) ulaştırmadı ve Ebû Hureyre'den hiç bahsetmedi. Bu
hadisi (sanki) Ebû Saîd'in sözü (imiş gibi) nakletti.
Ebû Dâvûd dedi ki; Bu
hadisi İbn Mehdi Süfyan'dan nakletti ve; "Öyle zannediyorum ki (Süfyan bu
hadisin senedinde) Ebû Hureyre'yi de zikretti, dedi. Ebû Dâvûd dedi ki: Süfyan
'in bu hadisi mevkuftur.
Diğer tahric: Nesai,
kıyamu'l-leyl; İbn Mâce, ikame; Ahmed b. Hanbel, I, 132; II, 250, 436, VI, 41.
AÇIKLAMA:
"Bir adam gecenin
bir kısmında karısını uyandırırsa" buyurulmasından; "burada vâdedilen
mükâfatın sadece "karısını geceleyin namaza kaldıran erkeklere ait olduğu,
eşini gece namaza kaldıran kadınların bu vâde dâhil olmadıkları" gibi bir
mana anlaşılabilirse de, aslında bu vadin, geceleyin namaz kılmak için eşini
namaza kaldıran kadınlar için de geçerli olduğu bir önceki hadîste açıkça
ifâde edilmiş bulunmaktadır. Ancak, genellikle geceleri ilk defa uyanıp eşini
de uyandıran erkekler olduğu için genel durum nazar-ı itibara alınarak sadece
erkeklerden bahsedilmekle yetinilmiştir. Maksat ev halkından birinin gece
namaza kalkıp kim olursa olsun, diğer ev halkını veya akrabasını namaza
kaldırmasıdır. Neticede kalkanlar veya kaldıranlar kadın iseler, Allah'ı çok
zikreden kadınlar zümresine, erkek iseler Allah'ı çok zikr eden erkekler
zümresine kayd edileceklerdir. Hadîs-i şerîf bunu müjdelemektedir. Bu müjdeye
erişebilmek için gece kılınacak olan namazın belli bir miktarı yoktur. Sadece
iki rekat namaz kılmak bile bu müjdeye erişebilmek için yeterlidir. Ayrıca bu
namazın farz veya nafile olması arasında bir fark yoktur. Bu hadis-i şerifte
"Şüphesiz ki, (teşbih ile tahmîd ile, tehlîl ile tekbir ile Kur'ân
tilâveti ile ilim tahsili ile) Allah'ı çok zikreden erkeklerle, (Allah'ı) çok
zikreden kadınlar, (işte) bunlar için Allah mağfiret ve mükâfatlar
hazırlamıştır."[Ahzâb 35] âyet-i kerimesine bir işaret vardır.
Zikrin çokluğu şahıstan
şahsa değişir.
Bu hadis, üç isnad ile,
rivayet olunmuştur:
a. İbn K.esîr,
Süfyan'dan Ebû Said'in sözü olarak nakletmiştir.
b. Muhammed b. Hatem, Abdullah
b. Mûsâ, Şeybân ve A'meş vasıtasıyla Ebû Hüreyre'ye ve Ebû Said'e erişir. Ve
bunların her ikisi de ayrı ayrı Hz. Nebi'e eriştirirler. Beyhakî es-Sünen
Kübrâsı'nda; "İşba b. Câ'-fer er-Razi de bu hadisi merfû olarak Süfyan'dan
nakletti" demektedir.
c. İbn Mehdî de
Süfyan'dan Ebû Saîd'in ve Ebû Hüreyre'nin sözü olarak, yani mevkuf olarak
nakleder. Ancak bu mevzudaki mevkuf hadisler hükmen merfû' hadis
durumundadırlar. Çünkü âhiret alemiyle ilgili bir mükâfat konusunda hiçbir
sahâbî kendi kafasından bir söz söyleyemez ve bir fikir beyân edemez. Şayet bu
konuda herhangi bir sahabî fikir beyân etmişse bunu mutlaka Cenab-i Nebi'den
duymuştur. Bu bakımdan bu konuda rivayet edilen mevkuf hadisler (sahâbî
sözleri), hükmen merfu hadisten sayılmıştır.