DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
أَبِي
سَعِيدٍ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
أَنَّهُ
أَخْبَرَهُ
أَنَّهُ
سَأَلَ
عَائِشَةَ
زَوْجَ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَيْفَ كَانَتْ
صَلَاةُ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي
رَمَضَانَ فَقَالَتْ
مَا كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَزِيدُ فِي
رَمَضَانَ
وَلَا فِي
غَيْرِهِ
عَلَى
إِحْدَى
عَشْرَةَ
رَكْعَةً
يُصَلِّي
أَرْبَعًا
فَلَا
تَسْأَلْ عَنْ
حُسْنِهِنَّ
وَطُولِهِنَّ
ثُمَّ يُصَلِّي
أَرْبَعًا
فَلَا
تَسْأَلْ
عَنْ حُسْنِهِنَّ
وَطُولِهِنَّ
ثُمَّ
يُصَلِّي
ثَلَاثًا
قَالَتْ
عَائِشَةُ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
فَقُلْتُ يَا رَسُولَ
اللَّهِ
أَتَنَامُ
قَبْلَ أَنْ
تُوتِرَ
قَالَ يَا
عَائِشَةُ
إِنَّ
عَيْنَيَّ
تَنَامَانِ
وَلَا
يَنَامُ
قَلْبِي
Ebû Seleme b.
Abdirrahmân'dan rivayet edildiğine göre
Kendisi, Nebi (s.a.v.)'in eşi Âişe (r.anhâ)'ya; Ramazanda Resûlullah
(s.a.v.)'in namazı nasıldı? diye sormuş. O da şu cevabı vermiş: Resûlullah
(s.a.v.) ne Ramazanda ne de Ramazanın dışında (geceleri) onbir rekattan fazla
(nafile) kılmazdı. (Önce) dört rekat namaz kılardı. Artık onların güzelliğinden
uzunluğundan hiç sorma, sonra dört rekat (daha) kılardı. Onların da
güzelliğinden ve uzunluğundan hiç sorma, sonra üç rekat (daha) kılardı. Ben: Ey
Allah'ın Resulü, vitri kılmadan önce uyuyor musun? dedim, (o da): "Ey Âişe
benim gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.” buyurdu.
İzah:
Buharı, teravih;
Müslim, müsâfirîn; Tirmizî, salât; Nesaî, kıyâmu'l-leyl; Muvatta.salatu'l-leyl;
Ahmed b. Hanbel, VI, 36. 73.
Ebu Seleme b.
Abdurrahman Aişe'r.anha’ya sadece Nebi s.a.v.’in Ramazan gecelerinde
kıldığı teheccüd namazlarının sayısını sorduğu halde, Hz. Âişe O'na bu
namazların hem sayısından hem de bu namazların evsafından bahsetmiş olması
ihtimali bulunduğu gibi, Hz. Ebû Seleme bu namazların sadece evsafını sorduğu
halde Hz. Âişe'nin bu soruya söz konusu namazların evsafıyla birlikte
âdetlerinden de bahs ederek cevab vermiş olması mümkündür. Çünkü ilmî bir
konuda kendisine müracaat edilen yetkili bir kişinin cevab verirken lüzumlu
gördüğü takdirde tamamlayıcı mahiyette açıklamalar yapması uygun olur. Hz. Nebi
ümmetini Ramazan gecelerini ihya etmeye çok teşvik ettiği için Hz.Ebu Seleme
Hazretleri Fahr-i Kâinat Efendimizin Ramazan gecelerinde kıldığı teheccüd
namazlarının diğer gecelerde kıldığı teheccüd namazlarından daha fazla olduğunu
zannetmiş ve bunun aslını öğrenmek ihtiyacım duymuştu. İşte Hz. Âişe'ye
yönelttiği bu sorunun sebebi budur. Hz. Âişe'nin cevabından Ramazan geceleri
dahil Resûl-i Ekremin gece namazlarının on bir rekatı geçmediğini öğrenmiş
oldu.
Bu hadisle Hz. Nebiin
geceleyin onüç rekat namaz kıldığını ifâde eden bir önceki hadis-i şerif
arasında herhangi bir çelişki yoktur. Çünkü bir önceki hadiste onüç sayısına
sabah namazının iki rekatlık sünneti de dâhildir. Eğer sabah namazının sünneti
sayılmazsa sözü geçen hadisten de Resûl-i Ekrem Efendimizin geceleyin kıldığı
nafile namazların toplam sayısının onbir rekat olduğu anlaşılır ki, bu durumda
iki hadis arasında herhangi bir çelişki olmadığı görülür. Bu hadisin zahiri
gece namazlarını her dört rekatta bir selâm vererek dörder dörder kılmanın
daha faziletli olduğunu söyleyen Ebû Hanife (r.a.)'in görüşünü te'yit etmekte
ise de, diğer mezhep imamları "gece namazları ikişer ikişerdir"
mânâsına gelen 1326 numaralı hadis-i şerifi delil getirerek metinde geçen
"dört rekat namaz kılardı" cümlesinden maksadın her iki rekatta bir
selâm verilerek kılınan dört rekatlı bir namaz olduğunu iddia etmişlerdir. Yine
bu görüşte olanlara göre biraz ara verdikten sonra kılmış olduğu ikinci dört
rekat namazı da iki selâmla kılmıştır.
Metinde geçen
"sonra üç rekat (daha) kılardı" cümleside "vitr namazı bir
selâmla ve üç rekat olarak kılınır" diyen Hanefî ulemasının görüşünü
te'yîd etmektedir.
Hz. Âişe'nin; "Ey
Allah'ın Resulü vitri kılmadan önce uyuyor mu-sun?"sorusuna Hz. Nebiin;
"Benim gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz" diye cevab vermesi, ikinci
dört rekattan sonra bir süre uyuduğunu ifâde etmektedir. Gözlerin uyuduğu halde
kalbin uyumaması Nebilere ait özel bir durumdur. Bu bakımdan uyku Hz. Nebi'in
abdestini bozmadığı halde ümmetinin abdestini bozmaktadır. Nitekim Hadis-i
şerifte: "Gözler makadın bağıdır. Gözler yumulunca bağ çözülür,
binaenaleyh uyuyan kimse yeniden abdest alsın"[203 no'Iu hadis.]
buyrulmuştur. Bu hadis-i şerifle ta'ris hadisi diye bilinen ve Hz. Nebi'in
ashabıyla birlikte bir seferden dönerken geceleyin konakladıkları yerde güneş
doğuncaya kadar uyuyup kaldıklarını ve güneşin doğuşundan haberlerinin
olmadığını ifâde eden hadis [bk. Buhari, mevakîtu’s-salât] arasında da bir
çelişki yoktur. Çünkü güneşin doğuşu kalple değil, gözle görülür.