بَاب
مَنْ نَوَى
الْقِيَامَ
فَنَامَ
20. Gece (Namaza)
Kalkmaya Niyet Edip de Uyuyup Kalan Kimse
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ رَجُلٍ
عِنْدَهُ
رَضِيٍّ
أَنَّ
عَائِشَةَ
زَوْجَ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَخْبَرَتْهُ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَا مِنْ
امْرِئٍ
تَكُونُ لَهُ
صَلَاةٌ
بِلَيْلٍ
يَغْلِبُهُ
عَلَيْهَا
نَوْمٌ
إِلَّا
كُتِبَ لَهُ
أَجْرُ صَلَاتِهِ
وَكَانَ
نَوْمُهُ
عَلَيْهِ صَدَقَةً
Nebi (s.a.v.)'in eşi
Âişe (r.anhâ) haber verdi ki: ResûlulLah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Geceleyin bir namazı olup da kendisine uyku galebe çalan hiçbir kimse
yoktur kî, o kimseye o namazın ecri yazılmasın ve uykusu da kendisine sadaka
olmasın."
İzah:
Nesâî, kıyamu'l-leyl;
Muvatta, salâtu'l-leyl; Beyhaki, es-Sünenii'l-kübrâ, III, 15.
Bu hadis-i şerifte gece
namazı kılmayı alışkanlık hâline getirdiği halde uyku galebe çaldığı için gece
namaza kalkamayan bir kimseye sanki o namazı kılmış gibi sevab verileceği ve o
geceki uykusunun da kendisine sadaka olarak bağışlanacağı müjdelenmektedir.
Mâlikî ulemasından el-Bâcî, "geceyi namaz kılarak geçiren kimsenin uyuyarak
geçiren kimseye nisbetle daha üstün bir durumda olması gerektiği"
görüşünden hareket ederek şunları söylemektedir: Bu hadiste geceyi namazla
geçirmek niyetinde olduğu halde gece uyanamayan kimsenin bu namazın bir
derecelik sevabını almasına karşılık gece uyanıp da kılmaya muvaffak olan
kimsenin bu namazın on sevabını on katından 700 katına kadar kat kat alacağı
kast edilmiş olabileceği gibi, gece kalkamayan kimsenin de niyetinin sevabını
veya gece kalkamadığı için duymuş olduğu üzüntünün sevabım alacağı kast edilmiş
olabilir." İbn Abd el-Berr ise, bu mevzuda şunları söylemektedir: "Bu
hadis-i şerifte kişinin niyeti olup da yapamadığı hayrın sevabını alacağı ifâde
edilmektedir. Bu sevab ona Allah'ın bir lütfü olarak verilmektedir. Çünkü onu
bu sevabı işlemekten alıkoyan şey, dünyevî bir meşguliyet değildir.
Bilakis.kendi elinde olmayan ve Allah'dan gelen uyku gibi meşru bir mazerettir.
Nitekim Nebi (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
"Mü'minin niyeti amelinden daha hayırlıdır; tacirin niyeti amelinden daha
kötüdür. Her ikisi de niyetlerine göre amel ederler." Bu hadisin manası
şudur: Amelsiz niyet, niyetsiz amelden hayırlıdır. Çünkü niyetsiz amel fayda
vermediği halde amelsiz olan güzel
niyetler faydalıdırlar."[bk. Mecmaıı'z-Zevaid, I, 61; Zürkânî,
Şerhu'l-Muvatta I, 358; Keşfu'1-Hafâ, 'I, 324.]