DEVAM: 1. İstiska —
Yağmur İsteme — Namazı
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَوْفٍ
قَالَ قَرَأْتُ
فِي كِتَابِ
عَمْرِو بْنِ
الْحَارِثِ
يَعْنِي
الْحِمْصِيَّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
سَالِمٍ عَنْ
الزُّبَيْدِيِّ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
مُسْلِمٍ بِهَذَا
الْحَدِيثِ
بِإِسْنَادِهِ
لَمْ يَذْكُرْ
الصَّلَاةَ
قَالَ
وَحَوَّلَ
رِدَاءَهُ
فَجَعَلَ
عِطَافَهُ
الْأَيْمَنَ
عَلَى
عَاتِقِهِ
الْأَيْسَرِ
وَجَعَلَ
عِطَافَهُ
الْأَيْسَرَ
عَلَى
عَاتِقِهِ
الْأَيْمَنِ
ثُمَّ دَعَا
اللَّهَ
عَزَّ
وَجَلَّ
(Muhammed
b. Velîd) ez-Zübeydî, bu (önce geçen 1162.) hadisi, Muhammed b. Müslim'den aynı
senedle rivayet etmiş, namazı (Resûlullah'ın namaz kıldığını) zikretmemiştir.
(Zübeydî rivayetinde) şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) ridâsını çevirip, sağ
tarafını sol omuzu üzerine, sol tarafını da sağ omuzu üzerine koydu. Sonra Azîz
ve Ccelîl olan ALLAH'A dua etti.
İzah:
Beyhakî,
es-Sunenu'l-kubrâ, III, 350.
Hadis metninde izaha
muhtaç iki kelime göze çarpmaktadır. 'İtâf: Hattâbî'nin ifâdesine göre, haddi
zâtında ridâ demektir. Aynı mânâya gelen iki kelimenin birbirine izafesi uygun
olmadığı halde, burada da izafenin mevcut olduğu görülmektedir. Buna sebeb
itâf ile ridânın bir yanının kastedilmiş olmasıdır. "İtaf"
kelimesinin izafe edildiği zamirin Resûlullah'a ait olması caiz olduğu gibi,
ridâya râcî olması da caizdir, yukarıya aldığımız izahtan Hattâbî'nin birinci
görüşü benimsediği anlaşılmaktadır.
Atik: Aslında omuz ile
boyun arasındaki kısımdır. Türkçe de bu uzvun ayrı bir ismi olmadığı için,
(omuz) diye terceme edilmiştir.
Bu rivayette elbisenin
ters çevrilmesinin gereğine ilâveten, bu çevirmenin nasıl yapılacağına da
temas edilmektedir. Bu konu, üzerinde durduğumuz babın ilk hadiste
açıklanmıştır. Oraya müracaat edilmelidir.
Bu rivayette namazın
anılmaması, "yağmur duasında namaz yoktur” diyen Ebû Hanife'nin görüşüne
delildir.