DEVAM: 1. İstiska —
Yağmur İsteme — Namazı
982
حَدَّثَنَا
ابْنُ
السَّرْحِ
وَسُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
قَالَا
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
ابْنُ أَبِي
ذِئْبٍ
وَيُونُسُ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
عَبَّادُ
بْنُ تَمِيمٍ
الْمَازِنِيُّ
أَنَّهُ
سَمِعَ عَمَّهُ
وَكَانَ مِنْ
أَصْحَابِ
رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَقُولُ
خَرَجَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَوْمًا
يَسْتَسْقِي
فَحَوَّلَ إِلَى
النَّاسِ
ظَهْرَهُ
يَدْعُو
اللَّهَ عَزَّ
وَجَلَّ
قَالَ
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
وَاسْتَقْبَلَ
الْقِبْلَةَ
وَحَوَّلَ رِدَاءَهُ
ثُمَّ صَلَّى
رَكْعَتَيْنِ
قَالَ ابْنُ
أَبِي ذِئْبٍ
وَقَرَأَ
فِيهِمَا زَادَ
ابْنُ
السَّرْحِ
يُرِيدُ
الْجَهْرَ
Abbâd b. Temîm el-Mâzinî'den
rivayet edildiğine göre; ashâbdan olan amcasını şöyle derken işitmiş: Bir gün
Resûlullah (S.A.V.) yağmur duasına çıktı. Allah (c,c.)’ya duâ eder(ken),
insanlara sırtını çevirerek -Süleyman b. Davud'un dedi(ğine göre), kıbleye
döndü- elbisesini ters çevirdi. Sonra da iki rekat namaz kıldı.
izah:
Müslim, istiskâ;
Tahâvî, Şerhu Meâni'l-âsâr, I, 324.
Îbn Ebi
Zi'b(rivayetinde) "Resûlullah bu rekatlarde okudu" dedi. Îbnu's-Serh
de (İbn Ebi Zi'b'in bununla) "açıktan okumayı" kast ettiğini ilâve
etti.[11]
Hadisin senedine
bakıldığı takdirde râvîlerin bazı tabakalarda birden fazla olduğu görülür. Bu
durum, hadisin naklinde bazı farklılıkların ortaya çıkmasına sebeb olmuştur.
Metindeki "kıbleye döndü" cümlesi müellifin şeyhlerinden Süleyman b.
Davud'un rivayetinde olduğu halde, Îbnu's-Serh'in rivayetinde yer almamıştır.
Hadisi îbn Şihâb'dan duyan râvîlerden Yûnus, H'z. Peygamberin istiska
duâsındaki namazda birşey okuduğuna dair hiçbir nakilde bulunmamış: İbn Ebî
Zi'b ise, Efendimizin namazda okuduğunu haber vermiştir. tbnu's-Serh bu
kıraatin cehri olduğunu söylemiştir.
Hadis-i şerifin
Müslim'deki rivayetinde de kıraatten hiç söz edilmemektedir. Geride kalan
kısımda, oradaki ifadelerle, Ebü Dâvûd'daki ifadeler arasında pek fark göze
çarpmamaktadır.
Hz. Peygamber'in dua
ederken sırtını insanlara döndü,meşine sebep kıbleyi önüne alma arzusudur.
Anlaşıldığına göre Efendimizin durduğu yer, cemaatle kıblenin arasına
düşüyordu. Onun için Resûlullah namazda olduğu gibi sırtını cemaate çevirmek zorunda
kaldı. Hadiste "sırtını cemaate verdi" ifâdesinin yanında,
"kıbleye döndü" sözünün zaid olduğu hatıra gelebilir. Ama İbn
Hacer'in beyânına göre, bunlar arasında fark vardır. Sırtım cemaate verdiği
halde, tam kıbleye yönelmemesi bunun için de yönünü biraz daha çevirmiş olması
muhtemeldir. Hz. Peygamberin bu hareketi, duâ esnasında kıbleye karşı durmanın
sünnet olduğunu gösterir.
Metinde de görüldüğü
üzere, bu rivâyetde Fahr-i Kâinat Efendimizin çıktığı bir yağmur duasında duanın
yanı sıra elbisesini ters çevirdiği ve iki rek'at namaz kıldığı haber
verilmektedir. Bu hususlar hakkında bir önceki hadiste yeterli bilgi
verilmiştir. Ancak yukarıdaki rivayette önce namaz daha sonra da dua
zikredilmişti. Burada ise, Efendimizin evvelâ dua edip sonra namaz kıldıkları
beyân edilmektedir. Fakat bu farklılık hadisler arasında bir tezat olduğunu
göstermez. Çünkü Resûlullah'm birden çok yağmur duasına çıkıp her iki
rivayette belirtilen şekilleri uygulamış olması mümkündür.