SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 442 >>

DEVAM: 11. Namaz Vaktinde Uyuyan Veya Namazı Unutan Kimse

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ نَسِيَ صَلَاةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا لَا كَفَّارَةَ لَهَا إِلَّا ذَلِكَ

 

Enes b. Malik (r.a.)'den demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): “Bir namazı unutan kimse, o'nu hatırladığı zaman kılsın. O namaz için bundan başka bir keffaret yoktur."

 

 

Diğer tahric. Buhari, mevakit; Müslim, mesacid; Nesai, mevakit; İbn Mace, salat; ikamet; Tirmizi, salat; Muvatta',vukutu's-salat; Ahmed b. Hanbel, 111,31, 44

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerifle ilgili olarak Hattabi şöyle der: "Demek istiyor ki, Ramazan'da özürsüz olarak orucu tutmayana keffaret, hac menasikinden bir şey terk eden ihramlıya dem (Kurban) ve ye­mek yedirme gibi bir ceza lazım olduğu gibi, namazı terk etmekten dolayı sadaka gibi herhangi bir keffaret ve borç yoktuı. Bu hadisde bii kimsenin başka birinin borcunu ödemesi ve onun yerine hac etmesi caiz olduğu gibi, başkasının yerine namaz kılmasının caiz olmadığına da delil vardır. Oruçta olduğu gibi, namazın mal ile ödenemeyeceği de hadisten anlaşılmaktadır."

 

Hadis-i şerifde, unutularak vaktinde kılınamayan namazın, hatırlanı­lınca kaza etmekten başka bir keffaretinin olmayışının hasr terkibi ile ifade edilmesi, terk edilen bu namazın ertesi günü vaktinde tekrar kaza edileceği­ni söyleyenlerin aleyhine açık bir delildir. Geçirilen bir namazın kazası bir defadır, tekrarına lüzum yoktur.

 

Iskat-ı Salat

 

Menhel sahibi, bu hadisin şerhinde Hattabi'nin yukarıya naklettiğimiz açıklamasını kaydettikten sonra: "Bununla bilinmiş oluyor ki, (tarikü's-salat) namaz borcu olan bir kim­senin ölümünden sonra, bazı insanların, başkalarına mal verip iskat-ü salat diye isimlendirdikleri şey delilsizdir" demektedir.

 

Ancak Hanefi ulemasının İmam Muhammed'den yaptıkları bir nakle göre, namazın da bedeni olan ve bir mazerete mebni tutulamayan oruç iba­detine kıyasla öksüz ve yetimlerin hakkına tecavüz edilmeksizin namaz kef-faretinin de verilebileceğini ve bu konuda İmam-ı Muhammed'in "Cenab-ı, Hakk'ın onu muaheze etmeyeceğini umarım" dediğini de ilave etmişlerdir.

 

En azından onun ruhu için bir sadaka olacağından verilmesinde ve ya­pılmasında beis olmadığı, uygulamanın da ülkemizde bu istikamette olduğu bilinmektedir.

 

Bazı Hükümler

 

1. Unutularak vaktinde kılanmayan bir namaz, hatırlanır hatırlanmaz kılınmalı, tehır edilmemelidir.

2. Geçirilen bir namaz, bir defa kaza edilir, başkaca dünyevi bir cezası yoktur.

 

 

DEVAM