بَاب
فِي وَقْتِ
صَلَاةِ
الظُّهْرِ
4. Öğle Namazının
Vakti
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
وَمُسَدَّدٌ
قَالَا
حَدَّثَنَا
عَبَّادُ
بْنُ عَبَّادٍ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَمْرٍو
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْحَارِثِ
الْأَنْصَارِيِّ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ كُنْتُ
أُصَلِّي
الظُّهْرَ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَآخُذُ قَبْضَةً
مِنْ
الْحَصَى
لِتَبْرُدَ
فِي كَفِّي
أَضَعُهَا
لِجَبْهَتِي
أَسْجُدُ
عَلَيْهَا
لِشِدَّةِ
الْحَرِّ
Cabir bin Abdillah
(r.a.) şöyle demiştir: Ben öğle namazını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte kılar, elimle serinlemesi için bir avuç çakıl taşı alır,
(secdede) alnım(ı koyacağım yer) e kor, sıcağın şiddetinden (dolayı onların) üzerine
secde ederdim.
Diğer tahric: Nesai,
tatbik
AÇIKLAMA: Hattabi: "Bu hadiste fıkıh olarak şunlar
vardır" der: (a.) Öğle namazını kılmakta acele etmek. (b.) Secde ancak
alnın üzerine yapılır. Çünkü eğer giydiği elbise üzerine veya sadece burnu üzerine
secde caiz olsaydı, Cabir avucuna çakıl almaz ve buna ihtiyaç da hissetmezdi.
(c.) Az bir amel namazı bozmaz.
Hadis,
ilk bakışta Hattabi'nin de işaret ettiği gibi, öğle namazını kılmakta acele
etmenin Efendimiz devrinde cari olduğunu göstermektedir. Bu durumda, bu hadis
ile, sıcak günlerde öğle namazını serin vakte bırakmayı tavsiye eden hadisler
arasında bir ihtilaf göze çarpmaktadır. O halde AskaIani'nin dediği gibi ya
namazı serin vakte bırakmak bir ruhsattır veya öğleyi kılmakta acele etmeyi teşvik
eden hadisler serin vakte bırakmayı emreden hadisler ile neshedilmiştir.
Hanefilerden Tahavi bu görüştedir. Askalani bunlardan daha güzel bir yaklaşım
olarak bir üçüncü te'vilde daha bulunur ki, o da şudur: Namaz ilk vaktinde
kılınmayıp serin vakte bırakılırsa dahi, yerin hararetinin şiddeti devam eder.
Çünkü kumun sıcaklığı akşama kadar soğumayabilir. Öyle olunca Hz. Cabir'in bu
namazı aslında ortalık serinlediği halde yer yüzü hala sıcakken kalmış ve
üzerine alnını koymak için eline çakıl taşları almış olması mümkündür.
Bu
hadisten Hattabi'nin dediği gibi elbise üzerine secde etmenin caiz olmayacağına
delil getirmek mantıki bir hüküm olabilir. Ancak, Buhari ve Müslim'de ashab-ı
kiramın elbiselerinin bir ucu üzerine sedce ettiklerini haber veren açık rivayetler
vardır. Üstelik Cabir'in elbisesi üzerine secde etmemesi, onun caiz
olmayışından değil, elbisesinin buna müsait olmayışından olabilir. O halde
cübbe veya palto gibi bir elbisenin eteği üzerine secde etmeyi men'eden bir şey
yoktur.