DEVAM: 4. Öğle
Namazının Vakti
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
عَبِيدَةُ
بْنُ
حُمَيْدٍ عَنْ
أَبِي
مَالِكٍ
الْأَشْجَعِيِّ
سَعْدِ بْنِ
طَارِقٍ عَنْ
كَثِيرِ بْنِ
مُدْرِكٍ عَنْ
الْأَسْوَدِ
أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
مَسْعُودٍ
قَالَ
كَانَتْ
قَدْرُ
صَلَاةِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي
الصَّيْفِ
ثَلَاثَةَ
أَقْدَامٍ إِلَى
خَمْسَةِ
أَقْدَامٍ
وَفِي
الشِّتَاءِ
خَمْسَةَ
أَقْدَامٍ
إِلَى
سَبْعَةِ
أَقْدَامٍ
Abdullah bin Mes'ud
(r.a.)'den, şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (öğle)
namazını (zevalden sonraya bırakma) müddeti, (insanın gölgesi) yazın, üç
ayaktan beş ayağa, kışın da beş ayaktan yedi ayağa varıncaya kadardır.
Diğer tahric: Nesai, mevakit
AÇIKLAMA: Hadis, öğle namazının
vaktini tayinde gayet pratik bir yol tayin etmektedir. Ancak işaret edilen bu
vakit namazın giriş vakti değil, Hz. Peygamber'in bu namazı ilk vaktinden
geciktirerek kıldığına delildir. Buna göre Peygamberimiz efendimiz öğle
namazını yazın zevalden sonra bir insanın gölgesi kendi ayağı ile üç ayak,
yazın en şiddetli olduğu aylarda da beş ayak oluncaya kadar te'hir ederdi.
Kışın ilk günlerinde gölge beş ayak, tam kış ortasında ise yedi ayak oluncaya
kadar te'hir ederdi. Aşağıdaki bilgileri Dehlevi vermektedir.
"Bu,
iklim ve bölgelere göre değişen bir şeydir. Her tarafta aynı ölçüde olmaz.
Çünkü gölgenin uzayıp kısalmasının sebebi güneşin yüksekliğinin azalıp
çoğalması ile alakalıdır. Güneş yüksek ve kendi mecrasına yakın olduğunda gölge
kısa, aksi halde de gölge uzundur.
"Bundan
dolayı kışın gölge daima yazdan daha uzundur. Bu her yerde böyledir. Hz.
Peygamber namazı Mekke ve Medine'de kılmıştır. Buradaki iklimin ikinci dilim
iklimi olduğunu biliyoruz. Buralarda, denildiğine göre, gölge yazın başında
ağustos ayında öğle vakti üç ayaktan biraz fazladır. Buna göre Hz. Peygamber
havaların sıcağı şiddetlendiği zaman öğleyi daha çok mutad vaktinden
geciktirirdi. Bu esnada gölge beş ayak kadar olurdu..."
Bu
ifadelerden anlaşılıyor ki; gölgeyi ayaklarla ölçerek yapılacak vakit tayininde
dünyanın her tarafı aynı ile kayıtlanamaz.
Burada
dikkat çekebileceğimiz nokta şudur; yukarıda işaret edildiği gibi, Hz.
Peygamber bilhassa havalar sıcak olduğunda öğle namazını, hemen kılmamış,
ortalığın serinlemesini beklemiştir.
BAZI HÜKÜMLER:
1.
Öğle namazını serin vakta kadar te'hir meşrudur.
2.
Namaz vakitlerini gölgeye bakarak tayin caizdir.
3.
Gölge uzunluğu vaktin tayininde her mevsimde aynı değildir.