بَاب
يُصَلِّي
بِالنَّاسِ
الْعِيدَ فِي
الْمَسْجِدِ
إِذَا كَانَ
يَوْمُ
مَطَرٍ
248-251. (İmam)
Yağmurlu Günde Bayram Namazını Mescidde Kıldırır
حَدَّثَنَا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ ح
و حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ يُوسُفَ
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
بْنُ
مُسْلِمٍ
حَدَّثَنَا
رَجُلٌ مِنْ
الْقَرَوِيِّينَ
وَسَمَّاهُ
الرَّبِيعُ
فِي حَدِيثِهِ
عِيسَى بْنَ
عَبْدِ
الْأَعْلَى
بْنِ أَبِي
فَرْوَةَ
سَمِعَ أَبَا
يَحْيَى عُبَيْدَ
اللَّهِ
التَّيْمِيَّ
يُحَدِّثُ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّهُ
أَصَابَهُمْ
مَطَرٌ فِي
يَوْمِ عِيدٍ
فَصَلَّى
بِهِمْ
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَاةَ الْعِيدِ
فِي
الْمَسْجِدِ
Ebû Hureyre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre: Bir bayram günü (Medine'ye) yağmur yağdı. Bunun
üzerine Peygamber (s.a.v.) ashaba bayram namazını mescidde kıldırdı.
İzah:
İbn Mâce, ikâme;
Beyhâkî, es-Sünenu'I-kiibrâ, III, 359.
Bu hadİS bayram
namazının haddizatında musallada kılınmasının sünnet, fakat yağmur, soğuk gibi
mazeretlere binaen camide de kılınmasının meşru olduğuna delâlet etmektedir.
Hz.Nebi'in ve Râşid halifelerinin tatbikatı bu şekilde olmuştur. Maliki,
Han-belî, Şafiîlerin büyük çoğunluğu ve Hanefîler bu görüşü benimsemişlerdir.
Hz. Ali'nin şu sözü yukarıdaki görüşü çok açık bir şekilde te'yid etmektedir:
"Eğer bayram namazı için Cibâne'ye çıkmak sünnet olmasaydı onu mescidde
kılardım." Hz. Nebi'in orada kılınan namazın, Mescid-i Haram'-ın dışındaki
tüm mescidlerde kılınan namazdan bin kat daha efdal olduğunu haber verdiği
Mescid-i Nebevî'yi bırakıp da bayram namazı için musallaya çıkmaları, bunun
ehemmiyetini gösterir.
Günümüzde, imkân
bulunduğu nisbette kasaba ve şehirlerdeki müslü-manların büyük meydanlarda
toplanıp bayram namazlarım kılmaları, müs-lümanlarm gönüllerindeki İslâmî
heyecanı artırarak büyük kalabalıkların teessüsüne vesile olacağı için İslâm
düşmanlarının gönüllerine korku salacak ve onların İslama karşı
girişebilecekleri suikastlara engel olacaktır. Ayrıca Allah'ın rahmetinin
inmesine vesile olacaktır. Fakat ne yazık ki böyle bir şey düşünülmemekte,
düşünülse bile tatbikat sahasına girememektedir. Efendimizin unutulan bu
sünnetini ihya edecek müzminlerin büyük sevaba nail olacaklarında şüphe yoktur.
Bayram namazlarının
büyük meydanlarda kılınması sünnet olmakla beraber hava muhalefeti veya başka
özürlerden dolayı camide kılınması da meşrudur. Üzerinde durduğumuz hadisin
delâletine ilâveten büyük sahâbiler devrindeki bazı uygulamalar buna delildir.
Abdurrahman et-Teymî'nin anlattığına göre Ebân b. Osman'ın Medine valiliği
esnasında bayram gecesi şiddetli bir yağmur başlamış ve namazın mescidde
kılınması zaruret haline gelmiş. Bunun üzerine Ebân, Abdullah b. Âmir b.
Rabî'ya; "Kalk bana haber verdiğin şeyi cemaate de haber ver" demiş,
Abdullah da "Ömer b. el-Hattâb devrinde bayram günü şiddetli bir yağmur
yağdı. Bu yüzden cemaat musallaya gitmek istemedi. Bunun üzerine Ömer, onları
mescide toplayıp namazı kıldırdı. Daha sonra minbere çıkıp:
Ey insanlar! Şübhesiz
Resûlullah (s.a.v.) cemaati musallaya çıkartır ve bayram namazım orada
kıldırırdı. Çünkü orası daha geniş ve ferahtır. Ancak yağmurlu günlerde mescid
daha uygundur dedi" diye cemaate
ilân etti.
Şâfiîlerden bazıları
mescidin cemaati alabilecek şekilde geniş olması halinde zaruret olmasa bile
bayramın mescidde kılınmasının daha efdal olduğu görüşündedirler. Bunlar
Mekke'de imamların bayram namazını mescidi Haram'da kılmalarını ve Mescidlerin
daha şerefli ve daha temiz olmasını delil gösterirler.
Şevkânî bu görüşün
mücerred bir tahminden ibaret olduğunu Resûlul-lahın uygulaması karşısında
delil olarak kabul edilemeyeceğini söyler.
Yukarıda verdiğimiz
mütalaalar Mescid-i Haram'ın dışındaki mescitlerle ilgilidir. Mekke'de
bulunanlar için efdal olan bayram namazının, Mescid-i Haram'da kılınmasıdır.
Hadis-i şerif, râvileri
arasındaki İsa b. Abdi'I-A'la 'dan dolayı zayıf kabul edilmiştir. Çünkü mezkûr
zat tenkide mâruz kalmıştır.