SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 1121 >>

بَاب مَنْ أَدْرَكَ مِنْ الْجُمُعَةِ رَكْعَةً

233-235. Cumanın Bir Rek'atine Yetişen Kimse

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ أَدْرَكَ رَكْعَةً مِنْ الصَّلَاةِ فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلَاةَ

 

Ebû Hureyre (r.a.)'den; demiştir ki: Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Namazın bir rekatîne yetişen (o) namaz'a yetişmiş demektir."

 

 

İzah:

Müslim, mesâcid; Tirmizî, cuma; Nesâi, mevâkit, cuma; ibn Mâce, ikâme; Muvatta, cuma, salât; Dârimî, salât; Ahmed b. Hanbel, II, 271, 459.

 

Hadis-i şerif zahiri itibariyle mutlaktır. Yani bütün namazlarla alâkalı olabilir.Cuma namazı da rükû' ve secdesi olan bir namaz olduğuna göre o da aynı hükmün altına girer.

 

Buradaki namazdan muradın hassaten cuma namazı olması da müm­kündür. Dârekutnî  ve Beyhakî'nin [Sünenü'l-kübrâ, III, 204.]; Cumadan bir rek'ate yetişen.." diye cuma ile kayıtlı olan rivayetleri, ikinci itibarı takviye etmektedir.

 

Bir rekâte yetişenin namaza yetişmiş olmasından maksat, cemaatın far­zına yetişme, edâ hükmüne yetişme veya vücûbuna yetişme mânâlarından biri de olabilir.

 

Hadisin zahirine göre cuma namazının bir rek'atine yetişen kimse cu­maya yetişmiş sayılır. İkinci rekatin rükûundan sonra yetişebilen ise, nama­zım öğle namazı olmak üzere dört rek'at olarak tamamlar. Beyhakî'nin İbn Mes'üd ve İbn Ömer'den; Dârekutni'nin de Ebû Hüreyre'den rivayet ettik­leri, "Cumadan bir rek'ate yetişen ona bir daha ilâve etsin. Ka'de halinde yetişen ise, dört rekat kılsın" mânâsındaki hadis de açıkça bu görüşe delâlet ediyorlar.

 

Şafiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin, Hanefilerden Muhammed'in, îshak, Ebû Sevr, Zührî, Evzaî, Sevrî, İbn Mes'ud, İbn Ömer, Enes, Said b. Müseyyeb el-Esved, Alkame, Hasen el-Basrî, Urve b. Zübeyr, Nehaî ve İbnü'l-Münzir'in görüşleri yukarıda beyân edildiği gibidir.

 

Atâ, Tâvûs» Mücâhid ve MekhÛl'a göre hutbeye yetişememiş olan kim­se cumayı kaçırmış sayılır.

 

Ebû Hanife, Ebû Yûsuf, Hakem ve Hammâd, teşehhüd'e yetişenin cu­maya yetişmiş olduğunu söylerler. Bunlar Buhârî ve Müslim'in rivayet et­tikleri şu hadise dayanırlar: "Yetiştiğinizi kılınız, yetişemediğinizi kaza ediniz." Bu hadisin son teşehhüdde yetişeni de içine aldığını söylerler. Çün­kü hadis-i şerif kişinin başladığı namazı bitirmesini emretmektedir. Bu gö­rüş Hanefilerde mezhebin görüşüdür.

 

Namazın tam olarak bir rek'atine yetişemeyen bir kimsenin nasıl niyet edeceği de âlimler arasında ihtilaflıdır.

 

Hanefîlerin görüşü yukarıda da izah edildiği gibi cumaya niyet eder ve cuma olarak tamamlar.

 

Şafiî ve Mâlikîlere göre cuma niyetiyle başlar öğle namazı olarak ta­mamlar.

 

Hanbelîlere ise namaza zevalden sonra başlar ve öğleye niyet ederse, öğle namazı olarak bitirir. Cumaya niyet etmişse veya zevalden önce başlamışsa bu namaz nafiledir.