DEVAM: 217-219. Cuma
Gününde Ezan
حَدَّثَنَا
هَنَّادُ
بْنُ
السَّرِيِّ
حَدَّثَنَا
عَبْدَةُ
عَنْ
مُحَمَّدٍ
يَعْنِي ابْنَ
إِسْحَقَ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ السَّائِبِ
قَالَ لَمْ
يَكُنْ
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ إِلَّا
مُؤَذِّنٌ
وَاحِدٌ
بِلَالٌ
ثُمَّ ذَكَرَ
مَعْنَاهُ
Sâib (b. Yezîd)'den;
demiştir ki: Resulullah (s.a.v.)'in sadece bir müezzini vardı. O da Bilâl'di.
Bundan sonra Muhammed b.
îshâk, Yûnus'un (1087.) hadisindeki mânâyı nakletti.
Diğer kaynaklar:
Buhari, Cum'a; Nesâî,
Cum'a; îbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, III, 449.
İzah:
Bu hadis-i şerif, cuma
namazlarında Hz. Nebi'e sadece Bilâl'ın müezzinlik yaptığını belirlemektedir.
Ama şâir namazlarda Resülullah'a müezzinlik yapan başka sahâbîler de vardı.
Bunlar İbn Ümm-i Mektûm, Ebû Mahzûre, Sa'd el-Kurz ve Ziyâd b. el-Hâris
es-Sudâî idiler.
İbn Ümm-i Mektûm, sabah
namazlarında ezan okurdu. Ebû Mahzura Efendimizin Mekke'de İken müezzini idi.
Sa'd el-Kurz'u da Küba'ya müezzin tayin etmişti. Ziyad b. el-Hâris es-Sudâî
ise, memleketinde müezzinlik yapmak için ezanı öğrenmişti.[156]