SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 1066 >>

DEVAM: 207-208. Soğuk (Veya Yağmurlu) Gecelerde Cemaate Gitmemek

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَعِيلُ أَخْبَرَنِي عَبْدُ الْحَمِيدِ صَاحِبُ الزِّيَادِيِّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْحَارِثِ ابْنِ عَمِّ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ لِمُؤَذِّنِهِ فِي يَوْمٍ مَطِيرٍ إِذَا قُلْتُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ فَلَا تَقُلْ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ قُلْ صَلُّوا فِي بُيُوتِكُمْ فَكَأَنَّ النَّاسَ اسْتَنْكَرُوا ذَلِكَ فَقَالَ قَدْ فَعَلَ ذَا مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّي إِنَّ الْجُمُعَةَ عَزْمَةٌ وَإِنِّي كَرِهْتُ أَنْ أُخْرِجَكُمْ فَتَمْشُونَ فِي الطِّينِ وَالْمَطَرِ

 

Muhammed b. Sîrîn'in amcası oğlu Abdullah b. el-Hâris'in haber verdiğine göre; 

 

İbn Abbâs (r.a.) yağmurlu bir günde müezzinine; ... dedikten sonra, -haydi namaz'a- deme, "namazınızı evlerinizde kılınız de" diye emretti. İnsanlar bunu pek beğenmediler. Bunun üzerine İbn Abbâs:

 

"Bunu benden daha hayırlı olan biri yaptı. Şüphesiz cum'a (yani "haydin namaza" diye çağırıhnca icabet) farzdır. Ben ise "namazınızı evlerinizde kılınız'' dedirtip de sizi meşakkate sokmayı, yağmurda çamurda yürümenizi arzu etmedim" dedi.

 

 

İzah:

Buhârî, cuma; Müslim, müsafirûn; İbn Mâce, İkâme

 

Bu rivayetten anladığımıza göre yağmurlu bir cuma gumı İbn Abbas Hazretlerinin, müezzinine dedikten sonra dememesini bunun yerine namazınızı evlerinizde kılınız" diye nida etmesini emretmiştir. Bu, Aynî'nin de işaret ettiği gibi ezanın  Nebi'den gelen şeklini ve sırasını değiştirmek mânâsına gelir. İbn Abbâs'ın bu yaptığı Hz, Nebi'den gördüğü veya duyduğu bir hadise müstenid değil, kendi içtihadına mebnidir. Verdiği bu emre karşılık cemaatin, hoşnutsuzluklarını hissettirmelerine karşı söyle­diği "Ben (dedirtip de) sizi zorluğa sokmayı, yağmurda çamurda yürümenizi istemedim" tarzındaki sözleri de hareketinin ictihadî olduğunu gösterir. İbn Abbâs'ın, "bunu benden daha hayırlısı yaptı" de­mesi, "namazlarınızı evlerde kılınız" sözüne işaret idi. Bu ilânın ezan es­nasında yapılmasına işaret değildir.

 

Görüldüğü gibi bu rivayette müezzinin "namazlarınızı, evlerinizde kılınız" diye nida etmesi ezan esnasında olmuştur. Halbuki bundan önce­kinde İbn Ömer'den gelen rivayetlerde de bu nidanın ezan bittikten sonra olduğu bildirilmişti. Bütün ezanlarda "hay­din namaza, haydin felaha" sözlerini söylemek ittifakla sabit olduğuna gö­re, İbn Ömer'den yapılan rivayetin daha tercihe şayan olması gerekir.

 

İmam Nevevî: "= Namazı evlerinizde kılınız" sözünü Şafiî'nin belirttiği gibi hem ezan esnasında hem de ezandan son­ra söylemek caizdir. Ashabımızın bazıları, "bu ezandan sonra söylenmelidir" diyorsa da, bu hal İbn Abbâs hadisinin sarahati karşısında zayıftır" der. Aynî de, Nevevî'nin bu sözlerini naklettikten sonra, İbn Ab­bâs hadisinin ezanın tertibine uymadığını ilâve eder.

 

Bu ve bundan önceki bütün hadisler, yağmur, soğuk ve rüzgarın cema­ate ve cumaya gitmemeyi mübâh kılan özürlerden dolduğuna işaret etmek­tedir. Bu konuda bütün mezhepler hemfikir gibi ise de yine aralarında bazı görüş ayrılıkları vardır.

 

Şâfiîlere göre: Cemaate gitmemeyi mubah kılan her özür, cumaya git­memek için de özürdür. Buna göre yağmur ve şiddetli soğuk ister gecede is­ter gündüzde olsun özürdür. Çamur, kar ve şiddetli sıcak için de hüküm aynıdır. Ancak rüzgâr sadece soğuk olduğunda ve geceleri özür sayılır.

 

Mâlikîlere göre; şiddetli yağmur ve çamur cuma ve cemaat için özürdür.

 

Hanbelîlere göre; Kişi yukarıda sayılan şeylerden herhangi biri ile ezi­yete mâruz kalıyorsa cemaate veya cumaya gitmemeleri caizdir.

 

Hanefîlere göre: Çok yağmur ve çok çamur şiddetli soğuk, bir de ka­ranlık cemaate veya cumaya gitmemeyi mubah kılan özürlerdendir. Rüzgâr, Şâfiîlerde olduğu gibi ancak şiddetli olursa, geceleri özür sayılır.