SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 1037 >>

DEVAM: 194-195. Otururken Teşehhüdü Unutan (Ne Yapar?)

 

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْجُشَمِيُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا الْمَسْعُودِيُّ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلَاقَةَ قَالَ صَلَّى بِنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ فَنَهَضَ فِي الرَّكْعَتَيْنِ قُلْنَا سُبْحَانَ اللَّهِ قَالَ سُبْحَانَ اللَّهِ وَمَضَى فَلَمَّا أَتَمَّ صَلَاتَهُ وَسَلَّمَ سَجَدَ سَجْدَتَيْ السَّهْوِ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصْنَعُ كَمَا صَنَعْتُ  قَالَ أَبُو دَاوُد وَكَذَلِكَ رَوَاهُ ابْنُ أَبِي لَيْلَى عَنْ الشَّعْبِيِّ عَنْ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ وَرَفَعَهُ وَرَوَاهُ أَبُو عُمَيْسٍ عَنْ ثَابِتِ بْنِ عُبَيْدٍ قَالَ صَلَّى بِنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ مِثْلَ حَدِيثِ زِيَادِ بْنِ عِلَاقَةَ قَالَ أَبُو دَاوُد أَبُو عُمَيْسٍ أَخُو الْمَسْعُودِيِّ وَفَعَلَ سَعْدُ بْنُ أَبِي وَقَّاصٍ مِثْلَ مَا فَعَلَ الْمُغِيرَةُ وَعِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ وَالضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ وَمُعَاوِيَةُ بْنُ أَبِي سُفْيَانَ وَابْنُ عَبَّاسٍ أَفْتَى بِذَلِكَ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ قَالَ أَبُو دَاوُد وَهَذَا فِيمَنْ قَامَ مِنْ ثِنْتَيْنِ ثُمَّ سَجَدُوا بَعْدَ مَا سَلَّمُوا

 

Ziyâd b. Alâka'dan; demiştir ki:

 

Muğîre b. Şu'be bize namaz kıldırdı da iki rekatte(n sonra oturmadan) kalktı. Biz (hatırlatmak için) "Sübhânellah" dedik. O da "sübhânellah" deyip namaza devam etti. Namaz'ı bitirince selâm verip iki defa sehv secdesini yaptı. (Cemaate) döndüğü zaman:

 

Ben, Resûlullah (s.a.v.)'i aynen benim yaptığım gibi yaparken gördüm, dedi.

 

Ebû Dâvûd dediki: Bu hadisi aynen bu şekilde İbn Ebi Leyla, Şa'bî'den; o da Muğîre b. Şu'be'den rivayet etti. Yine onu Ebû Umeys, Sabit b. Ubeyd'den; "Muğire b. Şu'be bize namaz kıldırdı...”(diye başlayıp) Ziyâd b. Alâka'nın hadisi gibi rivayet etti. Ebû Umeys, Mes'udî'nin kardeşidir.

 

Sa'd b. Ebî Vakkas, îmran b. Husayn, Dahhak b. Kays ve Muaviye b. Ebî Süfyan Muğîre b. Şu'be'nin yaptığı gibi yaptılar. İbn Abbas ve Ömer b. Abdilaziz de aynı şekilde fetva verdiler.

 

Bu, iki rek'atten sonra kalkan ve selâm verdikten sonra secde eden­ler hakkındadır. (Bu zikrettiklerinin 'Muaviye b. Ebî Süfyan hariç- se­lam’dan sonra sehv secdesi yapmışlardır.)

 

 

İzah:

Bu "eser" bundan önceki hadiste rivayet edilen hükmün aynısını haber vermektedir. Ancak burada imam’ın yanılması halinde cemaatin onu uyarmak için "sübhânellah" demesinin meşru ol­duğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu mevzuda daha önce bilgi verilmiştir.

 

"Eser'Men, Muğîre b. Şu'be'nin cemaate namaz kıldırırken ikince rekatten sonra oturmayıp ayağa kalktığını, tam doğrulduktan sonra cemaatin kendisine hatırlatmak için "sübhânellah" dediklerini, Muğîre'nin de "na­maza devam edin" mânâsında "sübhânellah" diyerek karşılık verdiğini an­lamaktayız.

 

Ebû Dâvûd bu eseri rivayet ettikten sonra rivayetin sıhhatine işaret ba­bında Sa'd b. Ebî Vakkâs, İmrân b. Husayn, Dahhâk b. Kays ve Muâviye b. Ebî Süfyân'ın da aynen Muğîre b. Şu'be gibi yaptıklarını İbn Abbâs ve Ömer b. Abdilaziz'in de o şekilde fetva verdiklerini söylemiştir.