بَاب فِي
الرَّجُلِ
يُدْرِكُ
الْإِمَامَ سَاجِدًا
كَيْفَ
يَصْنَعُ
151-152. İmama Secdede
Yetişen Nasıl Hareket Eder?
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
أَنَّ
سَعِيدَ بْنَ
الْحَكَمِ
حَدَّثَهُمْ
أَخْبَرَنَا
نَافِعُ بْنُ
يَزِيدَ
حَدَّثَنِي
يَحْيَى بْنُ
أَبِي
سُلَيْمَانَ
عَنْ زَيْدِ
بْنِ أَبِي
الْعَتَّابِ
وَابْنِ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا
جِئْتُمْ إِلَى
الصَّلَاةِ
وَنَحْنُ
سُجُودٌ
فَاسْجُدُوا
وَلَا تَعُدُّوهَا
شَيْئًا
وَمَنْ
أَدْرَكَ
الرَّكْعَةَ
فَقَدْ
أَدْرَكَ
الصَّلَاةَ
Ebu Hureyre(r.a.)'den;
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biz
secdede iken namaz'a yetiştiğinizde hemen secdeye varınız ve bu secdeyi
(namazdan) bir rekat saymayınız. Kim rükuya yetişirse, namaz(ın kıyam ve
kıraatin)a da yetişmiş olur."
Kutub-i Sitte arasında
sadece Ebu Davud rivayet etmiştir.
Diğer tahric:
Darekutni, salat (1/347), Hakim, Müstedrek (1/216) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (2/89)..
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerifte
mesbukun haii söz konusu edilmektedir.Bıhndıgı gibi mesbuk , imama birinci
rekattan sonra yetişip namazın ancak geri kalan kısmını cemaatle kılan
kimsedir. Böyle bir kimse imama ruku'da veya secdede yetiştiği zaman hemen
tekbir alıp namaza başlar. Eğer sübhaneke duasını okuduğu takdirde imama rüku
ve secdede yetişebileceğini tahmin ederse, onu okur. Değilse okumaz ve hemen
rüku' ve secdeye gider. İmama secdede iken yetişen kimse, hadis-i şerifte
.beyan edildiği gibi, o secdenin ait olduğu rekatı kılmış sayılmaz. Fakat yine
de imama böyle secdede yetişen kimse imama uyarak secdeye varmalı, imamın ayağa
kalkmasını beklememelidir. Hadiste rekat kelimesi "rüku" manasında
kullanılmıştır. Aslında "rek'at" namazda kıyam, rüku ve iki secdenin
toplamıdır. Fakat burada "rek'at" kelimesi mecazen rüku' anlamında
kullanılmıştır. İmama secdede yetişen kimsenin o secdenin ait olduğu rek'ata
yetişememiş olduğunda ilim adamları arasında görüş birliği vardır. Ayrıntıları
ile ilgili mezhep görüşleri şöyledir:'
1. Malikîlere göre
rüku'da imama yetişen kimsenin, o rükuun ait olduğu rekata yetişmiş
sayılabilmesi için, imam başını rüku'dan kaldırmadan önce ellerini dizlerinin
üzerine koymuş olması yeterlidir. Rüku' için gerekli olan ta'dil-i erkanı da
imam başını kaldırdıktan sonra gerçekleştirerek imama kıyamda yetişebilir.
2. Şafiîlere göre ise,
mesbukun o rekata yetişmiş sayılabilmesi için imam rüku'dan başını kaldırmadan
önce rüku' ile ilgili ta'dil-i erkanı gerçekleştirecek şekilde rüku'a varması
lazımdır.
3. Hanbelîlere ve
Hanefîlere göre ise, mesbukun imam kalkmadan önce mutlak surette rüku'a
varması o rek'ata yetişmiş sayılması için yeterlidir. İmam Zufer'e göre ise,
imam rüku'da iken namaza yetişip iftitah tekbiri alan kimse rüku'a varmasa da
yine o rekata yetişmiş sayılır.[Aynî, Binaye, II, 619.]
Bilindiği gibi şerîatte
rüku namazda sırt ile başın birlikte eğilmesine denir. En az haddi ellerin
dizlere değecek derecede belin eğilmesidir.[Ni'met-i İslam, s. 186.] Namaz kılan
kimsenin rüku için sadece başım eğmesi yeterli değildir. Eğer, eğilmesi rüku'
vaziyetine yakınsa sahihtir ve rüku sayılır. Kıyama yakınsa sahih olmaz ve
rüku sayılmaz. İmama rükuda yetişen kimse ayakta hem iftitah hem de rüku'
tekbîri olarak bir tekbir alıp sonra rüku'a gider, bu tekbiri rüku'a yakın bir
vaziyette almış olsa namazı bozulmuş olur.
4. Takıyüddin es-Sübkî
gibi bazı Şafiî muhaddislerine ve bazı ilim adamlarına göre ise rüku'a
yetişmek o rüku'un ait olduğu rek'ata yetişmek için kafi değildir. Bunun için
mutlaka kıyam ve kıraat'de yetişmiş olmak lazımdır. Delilleri 572 numaralı
hadistir.[bk. Buharî, ezan; Cum'a; Ebu Davud, salat, Tirmizî, salat; Nesaî,
ikame; İbn Mace, mesacid; Darimî, salat; Muvatta, nida; Ahmed b. Hanbel, II,
237, 238, 239, 270, 318, 452.] Çünkü bu hadiste namazın imamla kıhnamayan
kısmının imam selam verdikten sonra tamamlanması istenmektedir. Buna göre
imama rüku'da yetişen kimse için kıyam ve kıraat fevt olduğuna göre, imam
namazı bitirdikten sonra ayağa kalkarak kıyam ve kıraati daha sonra da rüku' ve
secdeleri tamamlaması gerekir.
Açıklamakta olduğumuz
hadis-i şerif imama rüku'da yetişenin o rekata yetişmiş sayılacağı görüşünde
olan ulemanın delilidir.