SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 888 >>

DEVAM: 149-150. Rüku' Ve Secdede Kalmanın Müddeti

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَابْنُ رَافِعٍ قَالَا حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُمَرَ بْنِ كَيْسَانَ حَدَّثَنِي أَبِي عَنْ وَهْبِ بْنِ مَانُوسَ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ يَقُولُ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ مَا صَلَّيْتُ وَرَاءَ أَحَدٍ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَشْبَهَ صَلَاةً بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ هَذَا الْفَتَى يَعْنِي عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ قَالَ فَحَزَرْنَا فِي رُكُوعِهِ عَشْرَ تَسْبِيحَاتٍ وَفِي سُجُودِهِ عَشْرَ تَسْبِيحَاتٍ قَالَ أَبُو دَاوُد قَالَ أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قُلْتُ لَهُ مَانُوسُ أَوْ مَابُوسُ قَالَ أَمَّا عَبْدُ الرَّزَّاقِ فَيَقُولُ مَابُوسُ وَأَمَّا حِفْظِي فَمَانُوسُ وَهَذَا لَفْظُ ابْنِ رَافِعٍ قَالَ أَحْمَدُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ

 

Enes b. Malik (r.a.), Ömer b. Abdul-Aziz'i kast ederek, dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'dan sonra namaz bakımından Resulullah'a şu gençten daha çok benzeyen bir kimsenin arkasında namaz kılmadım. Biz onun rukuunda on (defa) ve sücudunda (yine) on (defa) tesbih (okuduğunu) tahmin ettik.

 

Ebu Davud dedi ki: Ahmed b. Salih (şöyle) dedi: Ben Abdullah b. İbrahim sana bu hadisi nakleden ravinin ismi Manus mu yahutta Mabus mudur? dedim. (O da bana); "Abdurrezzak (bu ravinin isminin) Mabus (olduğunu) söylüyor. Amma benim hafızamda kaldığına göre Manus'tur, diye cevab verdi. (Ebu Davud sözlerine devamla dedi ki:) Bu naklettiğimiz lafızlar îbn Rafi'in rivayetine aittir. Ahmed (b.Salih de bu hadisi) Said b. Cübeyr'den, Enes b. Malik'ten şeklinde (sema' yerine an'ane yoluyla) nakletti.

 

 

AÇIKLAMA:    

Bu hadis rüku ve secdede teşbihin kemal derecesinin en az on defa tekrarlanmakla gerçekleşebileceğini söyleyenler için bir delildir. Gerçekte tek başına namaz kılan bir kişi rüku ve secdesinde teş­bihi ne kadar çok tekrarlarsa o kadar iyi olmakla beraber, imam olan kimsenin cemaate eziyet vermemek için rüku ve secdede teşbihleri çoğaltmaması daha evladır. Nitekim biz bu mevzuyu 886 numaralı hadisin açıklamasında ayrıntılı olarak ele aldığımız için burada tekrar etmeyeceğiz.

 

Eb.u Davud, Vehb b. Manus'un isminde ihtilaf edildiğine dikkati çekmek için hadisin sonuna bir ta’lik İlave etmiştir. Bu ta’lik’ten anlaşılıyor ki;

 

1. Bu ravinin ismi Ahmed b. Salih'e göre, Vehb b. Manus'tur. Mabus da olabilir.

 

2. Abdulah b. İbrahim'e göre Vehb b. Manus'dur.

 

3. Abdurrezzak b. Hemmam'a göre Vehb b. Mabus'tur.

 

4. Bu hadisi Ebu Davud'a, hocalarından Ahmed b. Salih ile îbn Rafi' rivayet etmiştir.Ancak tercümesini sunduğumuz metin an'ane ve sema yo­luyla eriştiği halde, ikinci hocası Ahmed b. Salih tarafından sadece an'ane yoluyla gelmiştir. Bilindiği gibi sema' yoluyla gelen rivayet an'ane yoluyla gelen rivayetten daha kuvvetlidir. Çünkü sema yoluyla gelen rivayette ha­dis, ravi tarafından bizzat işitilerek rivayet edildiği halde an'ane tarikiyle gelen rivayette böyle bir durum yoktur.