DEVAM: 143-144. Rüku'
Ve Secdede Belini Düz Tutmayan'ın Namazı
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ يَزِيدَ بْنِ
أَبِي
حَبِيبٍ عَنْ
جَعْفَرِ
بْنِ الْحَكَمِ
ح و حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ
جَعْفَرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ الْأَنْصَارِيِّ
عَنْ تَمِيمِ
بْنِ
مَحْمُودٍ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ شِبْلٍ
قَالَ نَهَى
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ
نَقْرَةِ
الْغُرَابِ
وَافْتِرَاشِ
السَّبْعِ
وَأَنْ
يُوَطِّنَ
الرَّجُلُ
الْمَكَانَ
فِي
الْمَسْجِدِ
كَمَا
يُوَطِّنُ الْبَعِيرُ
هَذَا لَفْظُ
قُتَيْبَةَ
Abdurrahman b. Şibl'den;
demiştir ki: Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kişinin (namazda) karga
gagalayışı (gibi acele yatıp kalkması)ndan, yırtıcı hayvan gibi oturuşundan ve
mescidde belli bir yeri deve gibi (devamlı) mekan edinmesinden nehyetti.
Bu lafızlar Kuteybe'nin
rivayetine aittir.
Diğer tahric: Nesaî,
tatbîk; İbn Mace, ikame; Darimî, salat, Ahmed b. Hanbel, III. 428, 444; V, 447.
AÇIKLAMA:
1. Hadiste geçen
"karga gagalayışı" tabiri karganın yem yerken gagasını acele yere
dokundurup kaldırması anlamına gelir ki, kişinin namaz kılarken, secdeyi acele
yapmasından daha alnı yere değmeden burnunu yere değdirip hemen kaldırmasından
kinayedir.
2. "Yırtıcı hayvan
oturuşu" tabirinden maksatsa, kişinin secdede köpek ve benzeri yırtıcı
hayvanların oturuşu gibi dirsekleri yanlarına
değecek şekilde kollarını yere yapıştırması ve yaymasıdır.
3. "Mescidde belli
bîr yeri deve gibi devamlı mekan edinmek" tabirinin iki manası vardır:
a. Develer ağıla
girdikleri zaman yumuşak ve düz bir yer ararlar. Böyle bir yeri buldukları
zaman artık devamlı oraya çökerler, başka bir yere yatmazlar.
b. Develer çökerken
önce insana nisbetle el ve kol mesabesinde olan ön ayaklarıyla çökerler sonra
da arka ayaklarıyla çökerler.Bu bakımdan Hanefîlere göre secdeye giderken yere
önce elleri sonra da dizleri koymak mekruhtur. Önce dizler sonra da eller
konmalıdır.
Şafilere göre ise, önce
eller sonra dizler yere konmalıdır. Önce dizleri sonra da elleri yere koymak
deve yatışına benzer.[bk. 840 numaralı hadis ve izahı]
Demek ki bu tabir, deve
gibi yere çökmenin ve namazı her zaman mescidde aynı yerde kılmanın yasak
olduğunu ifade ediyor.
Netice ofarak namazda
bu üç tabirin ifade ettiği şekildeki davranışlar, bu hadis-i şerifte
yasaklanmıştır. Çünkü karganın gagalayışı gibi acele secdeye yatıp kalkmak,
farz olan alnın yere konmasına imkan vermez. Halbuki secdede üç defa
"Sübhane Rabbiye'1-ala" diyecek kadar durmak sünnettir. Sünnetin
ifası ise, farz olan alnın yere konması ile vacib olan burnun yere konmasını
te'min eder. Esasen bütün sünnetlerin ifasında bu özellik bulunmaktadır.
Sünnet terk edildiği zaman farz ve vacibler tehlikeye düşerler. Esasen bu
şekilde acele namaz kılmak münafıkların işidir. Çünkü onların rahatı namazda
değil, bir an önce namazdan çıkmaktadır.
Deve çöküşü gibi
çökmekle, yırtıcı hayvanların oturuşu gibi oturmaktaki kerahet ise, bu
davranışların arz ettiği manzaranın çirkinliğinden ileri gelmektedir.
Mescidde belli bir yeri
mekan edinmenin yasaklanmasındaki hikmet ise, bu şekilde hareket etmek
dikkatleri çekmesi dolayısıyla riya ve'süm'aya sebep olmasıyla izah edilebilir.
Hadiste geçen lafızlar
ilk bakışta bu hadis-i müellif Ebu Davud'a nakleden Ebu'l-Velîd'e aitmiş
hissini uyandırdığından müellif bunun böyle olmadiğini anlatmak için hadisin
sonuna "bu lafızlar Kuteybe'nin rivayetine aittir" cümlesini ilave
etmek lüzumunu hissetmiştir.