بَاب
تَمَامِ
التَّكْبِيرِ
135-136. Namazdaki
Tekbirlerin Tamamını Açıklayan Hadisler
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ
غَيْلَانَ
بْنِ جَرِيرٍ
عَنْ
مُطَرِّفٍ
قَالَ صَلَّيْتُ
أَنَا
وَعِمْرَانُ
بْنُ
حُصَيْنٍ
خَلْفَ
عَلِيِّ بْنِ
أَبِي
طَالِبٍ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهُ
فَكَانَ
إِذَا سَجَدَ
كَبَّرَ وَإِذَا
رَكَعَ
كَبَّرَ
وَإِذَا
نَهَضَ مِنْ
الرَّكْعَتَيْنِ
كَبَّرَ
فَلَمَّا
انْصَرَفْنَا
أَخَذَ
عِمْرَانُ
بِيَدِي
وَقَالَ
لَقَدْ
صَلَّى هَذَا
قَبْلُ أَوْ
قَالَ لَقَدْ
صَلَّى بِنَا
هَذَا قَبْلَ
صَلَاةِ
مُحَمَّدٍ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Mutarrif den; demiştir
ki: Ben îmran b. Huseyn ile birlikte Ali b. Ebî Talib'in arkasında namaz
kıldım. Ali secdeye ve rüku'a vardığı zaman ve iki rek'at (kıldık)tan sonra
kalkarken tekbir alırdı. Namazdan çıktığımız vakit İmran elimden tuttu ve;
"Vallahi şu (zat-i muhterem) demin Muhammed (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in namazını kıldı" veya "bize kıldırdı" dedi.
Diğer tahric: Buharî,
ezan; Müslim, salat; Nesaî, iftıtah, tekbîr
AÇIKLAMA:
Metindeki kelimesi
kafin kesriyle okununca "açıkça, gözle görülür şekilde" manasına
gelir.şeklinde lam'ın zammıyla okununca "az önce" "demin"
anlamına gelir. Biz tercememizde ikinciyi tercih ettik. Bu hadisin Buharî'deki
rivayetinde Ali (r.a.)'in söz konusu olan bu namazı Basra'da kıldırdığı ifade
edilmektedir. Hanefi ulemasından Aynî ise, bunun Cemel Vak'asından sonra
olduğunu kaydediyor.
İmran'ın "Vallahi
şu (zatı muhterem) demin bize Hz. Muhammed (s.a.v.)'in namazını kıldırdı"
sözü o zamana kadar intikal tekbirlerinin terk edilmiş olduğunu gösterir.
Nitekim Ahmed b. Hanbel ile Tahavî'nin tahric ettikleri Ebu Musa el-Eş'arî
hadisinde, "bize vaktiyle Resulullah (s.a.v.) ile kıldığımız namazı
hatırlattı, sonradan biz onu unuttuk yahut kasten terk ettik"
denilmektedir. Müslim'in rivayetinde bu cümle "Vallahi bu zat bize Muhammed
(s.a.v.)'in namazı gibi bir namaz kıldırdı. Yahut bu zat bana Muhammed
(s.a.v.)'in namazını hatırlattı" şeklinde geçmektedir. Buharî'nin rivayet
ettiği, "başını her doğrulttuğunda tekbir alırdı" cümlesinin zahirî
manası her ne kadar bütün intikallerde tekbir almış olduğunu ifade ederse de,
ruku'dan doğrulunca "sümaiallahü limen hamideh" ve "Rabbena
lekerhamd" denildiğine dair icma' bulunduğundan, hadisin umum ifade eden
bu cümlesi icma' ile tahsis edilmiştir. Musannif Ebu Davud'un bu hadisinde
geçen, "Rüku'a vardığı zaman tekbir alırdı" cümlesini Buharî, Müslim
ve Nesaî ve Ahmed b." Hanbel'in rivayetleriyle karşılaştıran Bezlu'i-Mechud
sahibi ruku'a vardığında" kelimesinin katipler tarafından yanlışlıkla bu
şekilde yazıldığı, aslının ise, Buharî ve Müslim'de geçtiği gibi,
"secdeden başım kaldırdı" şeklinde olduğu kanaatine varmıştır.