DEVAM: 131-132.
Namazında [Fatiha'yı] Okumayı Terk Eden Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
ابْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
حَدَّثَنَا
جَعْفَرٌ
عَنْ أَبِي
عُثْمَانَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ أَمَرَنِي
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
أَنْ
أُنَادِيَ
أَنَّهُ لَا
صَلَاةَ
إِلَّا
بِقِرَاءَةِ
فَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
فَمَا زَادَ
Ebu Hureyre'den;
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Fatiha ve ona ilave
olarak (Kur'an'dan) bir şey okumaksızın namaz caiz değildir" diye ilan
etmemi bana emir buyurdu.
Diğer tahric: îbn
Mace, ikame
AÇIKLAMA: Bu
hadis-i şerif muhtelif şekillerde rivayet olunmuştur.Nitekim bir önceki hadis-i
şerif de bu hadisin rivayet edilen değişik bir şeklidir. Bu bakımdan bir önceki
hadisin izahında da bu iki hadisin Hanefî uleması tarafından nasıl uzlaştırıldiğını
açıklamıştık. Bezzar'ın rivayetinde; "Resul-i Ekrem (s.a.v.) bir münadiye
emir buyurdu. O da nida etti" denilmiş. Bir rivayette "Kuran’sız
namaz caiz değildir" başka bir rivayette "her namazda kıraat vardır,
velev ki FatihatıTI-Kitab olsun” buyurulmuştur. Bu hadislerin hiçbiri Fatiha
okumanın farz olduğuna delalet etmezler.
Bilakis ekserisi o'nun
farz olmadığım gösterir. Biri Fatihasız namazın caiz olmadığına delalet ederse,
diğeri caiz olduğunu bildirir. İşte Hanefîler bunların her biriyle amel etmiş,
hiç birini mühmel bırakmamışlardır. Çünkü onlar mutlaka Kur*an okumanın farz,
Fatiha okumanın da vacip olduğu görüşündedirler.
Mevzumuzu teşkil eden
hadiste geçen "Fatiha ve ona ilave olarak (Kur'-an'dan) birşey okumaksızın
namaz caiz değildir" beyanındaki olumsuzluk, Hanefî ulemasına göre,
namazın sıhhati ile değil, kemali ile ilgilidir. Ebu Hureyre'den rivayet
edilen; "Ebu Hüreyre'ye; "Biz imamın arkasında bulunuyoruz"
diyen oldu. Ebu Hüreyre de (ona); "onu içinden oku" dedi. mealindeki
hadis [bk. Müslim, salat] ile ilgili olarak İmam Nevevî, "bu hadisin
manası Fatiha'yı kendin işitecek kadar gizli oku" demektir mutaleasında bulunarak,
"bu hadise göre imama uyan kimseye okumak farzdır" demişse de, Hanefî
ulemasından Ayni kendisine şu şekilde cevab vermiştir: "Bu hadisteki emir
farziyyet ifade etmez. Çünkü imama uyan kimseye Kur'an’da susmak [bk. el-A'raf
204] emredilmiştir. Susmak gizlice okumak demek değildir. Bilakis kendi işitecek
kadar gizli okumak bile susmayı ihlal eder. Binaenaleyh hadisden murat,"
imamın okuduğu Kur'an'ı dikkatle dinle ve onun manasını düşün" demek olur.
Hadisten muradın hakikaten gizli okumak olduğunu kabul etsek bile, farziyete
delalet ettiğini kabul edemeyiz. Bununla beraber Hanefî-lerden bazıları
ihtiyaten bütün namazlarda, bazıları da yalnız gizli okunan namazlarda cemaatin
Fatiha okuyabileceğini söylemişlerse de bu görüş zayıf bir görüştür. Bir
takımları da imam Fatiha'da lahn yaptığı zaman Fatiha okumanın ihtiyaten caiz
olduğunu söylemişlerdir. Nitekim daha önce geçen, "İmam ancak kendisine
uymak için tayin edilmiştir. O okuduğu vakit siz susun" anlamındaki 604
no'lu hadis-i şerif de Hanefî ulemasının görüşünü te'yid etmektedir. Cemaatin
hiç birşey okumaması icabettiği hususunda Şafiîlere karşı bir hüccettir. Aynı
hadis "öğle ve ikindi namazlarında cemaat Fatiha'yı okur" diyen İmam
Malik aleyhinde de hüccettir. Gerçi bu hadisin son kısmı yani "o okuduğu
zaman siz susun" cümlesi hakkında söz edilmiş, bir çok ravilerin bunu
rivayet etmedikleri söylenerek bunun bir vehm olduğu bile iddia edilmişse de
bu iddia da doğru değildir. Bu ziyadeyi Nesaî ve Beyhakî tahric ettikleri gibi
İmam Müslim dahi sahih bulmuştur. Kendisine "onu niçin Sahih'ine
almadın?" diye sorulunca, "ben bu kitaba kendimce sahih olan herşeyi
almadım. Ben buraya ancak ulemanın ittifak ettikleri hadisleri aldım"
cevabım vermiştir. Bununla beraber mezkur ziyade Müslim'in bazı nüshalarında
mevcuttur.[Davudoğlu, A.Sahıh-i
Müslim, III, 65]