SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 810 >>

بَاب قَدْرِ الْقِرَاءَةِ فِي الْمَغْرِبِ

127-128. Akşam Namazında Kıraatin Miktarı

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ أُمَّ الْفَضْلِ بِنْتَ الْحَارِثِ سَمِعَتْهُ وَهُوَ يَقْرَأُ وَالْمُرْسَلَاتِ عُرْفًا فَقَالَتْ يَا بُنَيَّ لَقَدْ ذَكَّرْتَنِي بِقِرَاءَتِكَ هَذِهِ السُّورَةِ إِنَّهَا لَآخِرُ مَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقْرَأُ بِهَا فِي الْمَغْرِبِ

 

İbn Abbas (r.a.)'dan rivayet edilmiştir ki, Ümrnu'l-Fadl binti'l-Haris, İbn Abbas'ı “And olsun bir biri ardınca gönderilenlere" diye (başlayan Murselat; suresini) okurken işitmiş ve (şöyle) demiş; "Ey yavrucuğum, şu sureyi okumakla (gerçekten bu surenin okunuşunu) bana hatırlattın. Çünkü o sure Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in akşam namazında okurken son işittiğim suredir."

 

 

Diğer tahric: Buharî, ezan, Müslim, salat; muvatta, nida; Nesaî, iftitah; Tirmizi salat; Ahmed b. Hanbel, VI, 338, 340.

 

AÇIKLAMA:     Ümmu'l-Fadl İbn Abbas (r.a.)'ın validesi ve Resulullah'ın zevcesi Meymune (r.anha)'nın da kız kardeşidir. Resulullah (s.a.v.)'in son kez adı geçen sureyi akşam namazında okurken işittiğini söyle­mektedir. Her ne kadar Resulullah'ın son kıldığı namaz gibi anlaşıhyorsa da;Buharî'nin rivayet ettiği Aişe hadisinde son kıldığı namazın öğle namazı olduğu açıklanıyor. Hadis uleması bu iki hadisin arasını şöyle uzlaştırmışlardır: Hz. Aişe'nin rivayet ettiği hadis mescidde, Ümmu'l-Fadl'ın rivayet ettiği hadis ise, evinde imam olarak kıldığı son namazdır. Nitekim Nesaî'nin rivayetinde bu durum şöyle açıklanıyor:"Bize evinde akşam namazını kıldır­dı da Mürselat Suresi'ni okudu. Ondan sonra Cenab-ı Hak ruhunu alıncaya kadar Resul-i Ekrem (s.a.v.) bize bir daha namaz kıldıramadı."

 

Tirmizî'nin rivayetinde Ummu'l-Fadl şöyle demektedir: "Resulullah (s.a.v.) hastalandığında başını sarmış olarak çıkıp bize akşam namazını kıldırdı ve "el-Mürselat"ı okudu. Bir daha akşam namazı kılmadan vefat etti.

 

Tirmizî'nin bu rivayetindeki "başını sarmış olarak bize çıktı" sözün­den maksat, Resulullah'ın yattığı yerden içerdeki cemaatin bulunduğu yere çıkmasıdır. Bir numara sonra gelecek olan 811 no'lu hadis-i şerifte ise Resul-i Ekrem'in akşam namazında Tur suresi'ni okuduğu ifade ediliyor. Bütün bun­lardan anlaşılıyor ki, Hz. Fahr-i Kainat Efendimiz namazı mü'minlerin hal­lerine göre kıldırmıştır. Onlarda namazın uzun olmasına dair bir arzu sezdiğinde namazı uzatmış, kendinin veya cemaatin bir özrü ortaya çıktığın­da kısa kesmiştir.

 

Tahavî (ölümü.hicri 321) "akşam namazında kısa sureleri okumak müstehabtır" demiş; Tirmizî de; "ulemanın bu hadisle amel ettiklerini'1 söylemiştir. Nite­kim süfyan es-Sevri, İbrahim en-Nehaî, Abdullah b. el-Mübarek Ebu Hani-fe, Ebu Yusuf, İmam Muhammed, Ahmed b. Hanbel İmam Malik ve İshak Hazretleri de bu görüştedirler.

 

Kısa sureler bilindiği gibi Hanefilere göre Beyyine Suresinden aşağısı-dır. Şafiî, Maliki ve Hanbelîlere göre de Duha Suresi'nden aşağısıdır. Ak­şam namazlarında kısa surelerin okunması sünnettir. Ancak Malikilere göre mendubtur.