DEVAM: 123-124.
Namazda Kısa Okumak
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَبِيبٍ
حَدَّثَنَا
خَالِدُ بْنُ
الْحَارِثِ
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ
بْنُ
عَجْلَانَ
عَنْ
عُبَيْدِ اللَّهِ
بْنِ
مِقْسَمٍ
عَنْ جَابِرٍ
ذَكَرَ قِصَّةَ
مُعَاذٍ
قَالَ
وَقَالَ
يَعْنِي النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِلْفَتَى
كَيْفَ
تَصْنَعُ يَا
ابْنَ أَخِي
إِذَا
صَلَّيْتَ
قَالَ
أَقْرَأُ
بِفَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
وَأَسْأَلُ
اللَّهَ الْجَنَّةَ
وَأَعُوذُ
بِهِ مِنْ
النَّارِ وَإِنِّي
لَا أَدْرِي
مَا
دَنْدَنَتُكَ
وَلَا
دَنْدَنَةُ
مُعَاذٍ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنِّي
وَمُعَاذًا
حَوْلَ
هَاتَيْنِ
أَوْ نَحْوَ
هَذَا
Cabir (r.a.), Muaz'ın
olayını naklederek dedi ki; "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gence;
"Ey kardeşimin oğlu namaz kılarken ne yapıyorsun?” diye sordu. (O da):
Fatiha okuyorum, bir de Allah'dan Cennet'i istiyorum, (Cehennem) ateş(in)den
de (yine) Allah'a sığınıyorum. Senin güzel nağmelerinle, Muaz'ın
nağmelerininse ne olduğunu bilmiyorum, diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): “Gerçekten Ben de Muaz da bu ikisi ile ilgili
(isteklerde bulunmaktayız)" buyurdu veya buna benzer bir şey (söyledi.)
Diğer tahric: Beyhakî,
es-S. Kübra, III, 85, 86, 112, 116.
AÇIKLAMA: Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Efendimizin soru yönelttiği bu genç bir önceki hadis-i şerifte sözü geçen
kimsedir. Resul-i Zişan'ın sorusuna
karşılık bu genç, ayakta iken Fatiha okuduğunu, oturduğu zaman da
"et-Tehiyyatü" duasını okuduğunu, fakat Resul-i Ekrem'le imamlık yapmakta
olan Hz. Muaz'ın fevkalade ahenkli dualarını anlayamadığını ifade etmiştir.
Bu
gencin verdiği cevapta aslında ayakta Fatiha okuduğu, oturduğu zaman da
"et-Tehiyyatu" okuduğu açıklanmışsa da bundan önceki hadisin ravisi
Ebu Salih sadece "et-Tehiyyatü"yü okuduğunu nakletmekle yetinmiş, konumuzu
teşkil eden hadisi nakleden Ubeydullah b. Miksen de sadece Fatiha okuduğunu
nakletmekle yetinmiştir.
Bazı
nüshalarda "genç" kelimesi geçmemektedir. Metinde geçen "bu
ikisi" sözünden maksat, Cennet ve Cehennem'dir. Yani "biz de senin
yaptığın gibi Allah'tan bize Cenneti nasip etmesini ve Cehennem'den korumasını
istiyoruz" demektir.
"Veya
buna benzer bir şey" sözü ve bu sözdeki şüphe, hadisin ravisine aittir.
Ravinin bu konudaki şüphesini söylemekteki maksadı Resul-i Zîşan Efendimiz'in
söylediği sözün aslını araştırmaya teşviktir. Şarih Hattabî, "bu
ikisi" sözüyle, bu gencin yapmış olduğu Cennet'i taleb ve Cehennem'den
Allah'a sığınma dualarının kasd edilmiş olmasına da ihtimal vermektedir. İbn
Huzeyme, ve Beyhakî'nin rivayet ettikleri bir hadiste ise bu gencin 790 no'lu
hadis-i şerifte geçen Hz. Muaz'ın arkasında yatsı namazı kılmakta iken uzun
süre okuduğu için cemaati terk eden ve bu yüzden cemaatin "sen münafık mısın?"
itabına maruz kalan kimse olduğu ve "sen münafık mısın?” sözüne tahammül
edemeyen bu kimsenin sonra bir savaşta şehit olduğu bu yüzden de Hz. Muaz'ın;
"ben yanılmışım" diye çok acı duyduğu rivayet edilmektedir.